DARBE KUŞKULARI,
SUÇLULUK TELAŞINI MI YANSITMAKTAYDI?
İkinci darbe fısıltıları ve Ankara’yı karıştıran iddianın perde arkası
Hatırlayacaksınız; 21 Mart 2017 gecesi Ankara’da yaşanan ‘Darbe oluyor!’ paniğinin perde arkası tam bir muammaya dönüşmüş durumdaydı. Bir kısım medya; ‘tatbikat’ vardı iddiasını ortaya atarken, Hürriyet gazetesi de; ‘Hayır, biz ilgililere sorduk tatbikat yoktu’ diye yazmıştı. Peki gerçekte neler yaşanmıştı? İkinci bir darbe mi planlanmıştı? O sırada sıkça dile getirilen bu söylentinin gerçeklik payı var mıydı? Bu olay sosyal medyada patlamış ve kısa sürede bir panik furyasına dönüp şaşkınlığa yol açmıştı. Çok sayıda hesaptan AKP’li yetkililere yönelik, “Sokağa çıkalım mı?” tweetleri atılırken, AKP’li Metin Külünk’ten gelen “Sakin olun, her şey kontrol altında” mesajıyla herkes rahatlamıştı.
Hâlâ kimse 21 Mart gecesi neler olduğunu aslında tam olarak anlayamamıştı. Olayın bu noktasında konuşması gerekenler suskun kalırken iki farklı medya kurumundan iki farklı iddia ortaya atılmıştı. Milliyet gazetesinin iddiasına göre darbe sanılan aslında bir tatbikattı. Ankara Emniyeti’nce olası bir kalkışma halinde kritik kişi ve kurumların nasıl korunacağı, polisin nasıl tedbirler alacağı konusunda bir tatbikat yapılmıştı. Tatbikat kapsamında Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden de araç desteği alındığı anlaşılmıştı. Ama Hürriyet gazetesi bunu yalanlamıştı. Hürriyet gazetesi olayı Ankara’da sormuş, soruşturmuş ve ne emniyetin ne de Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir tatbikatı olmadığını öğrenip açıklamıştı. Hürriyet’in konuştuğu Büyükşehir Belediyesi yetkilisi: “Neymiş, memur ve işçi belediye çalışanlarını evlerine göndermemişiz. İş makinalarımız yollara dökülmüş. Belediye teyakkuza geçmiş. Eğer öyleyse gidin bakın, belediye karşınızda, dedik. Kamyonlarımız da sokaklarda değildi. Sadece asfalt mevsiminin açılması nedeniyle yolların bakımı, asfaltlanması ya da yamanması için belki bir iki dozerimiz kamyonumuz bir yere gitmiştir. O kadar!” açıklamasını yapmıştı.
Melih Gökçek gözaltına mı alınmıştı?
O süreçte, Ankara’da ve sosyal medyada fırtınalar koparılmıştı. İddialara göre Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek gözaltına alınmış, sonra bırakılmıştı. TBMM eski Başkanı Bülent Arınç’a yönelik iddialarıyla gündeme gelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile ilgili Ankara’da ve sosyal medyada ilginç fısıltılar dolaşmaktaydı. Söz konusu iddiaya göre Gökçek, Ankara KOM ekibi tarafından gözaltına alınmış, sorgulanmış ve bırakılmıştı. Ucuz kahramanlık damarıyla mı, yoksa kendini aklama ve paçayı kurtarma çabasıyla mı bilinmez, zaman zaman çok ciddi iddialarıyla gündeme gelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek yine çok ilginç bir iddia ortaya atmıştı. Melih Gökçek Gezi olayları sonrası Erdoğan’ın yerine başbakan yapılacak ismi açıklamıştı. Melih Gökçek, TGRT Haber canlı yayınında Gezi olayları ve Bülent Arınç’la ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunurken, o sırada Başbakan Recep T. Erdoğan’ın yurt dışında olduğu dönemde Bülent Arınç’ın vekalet ettiğini hatırlatarak “Gezi olayları sonrasında Arınç’ın başbakanlığa getirileceğini” anlatmıştı.
Fetullahçılar Bülent Arınç’ı mı Başbakan yapacaklardı?
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan “Neler Oluyor” programına konuk olup çarpıcı açıklamalarda bulunmuşlardı. Gezi eylemleri sırasında Başbakan Recep T. Erdoğan’ın yurt dışında olduğu dönemde Bülent Arınç’ın vekalet ettiğini hatırlatarak: “İlk defa söylüyorum bunu, yarın da manşet olacak her yerde” diyen Melih Gökçek, “Recep T. Erdoğan Gezi olaylarında yurt dışından geldiği zaman düşürülmüş ve bitmiş olacaktı. Partinin içinde FETÖ’cü Milletvekilleri hazırdı ve bir FETÖ’cünün lafıdır, Hüseyin Gülerce’nin bizzat kendisine anlatılmıştır, ‘Bülent Arınç Başbakan olacaktı.’ O tarihte bu planlar hazırlanmış ve tamamlanmıştı…”
Gökçek’in söylediklerini Bülent Arınç Twitter hesabından telaşla yanıtlamıştı. Arınç yanıtında şunları yazmıştı:
“Melih Gökçek, uzun bir aradan sonra ahlâk dışı bir yalana ve iftiraya başvurdu. Belli ki bir sıkıntısı var ve hedef şaşırtmak istiyor. Bir Hint Atasözünde denir ki: ‘Eğer birileri oturduğu koltuktan kalkmakta sıkıntı yaşıyorsa kesinlikle altını kirletmiştir.’ Melih Gökçek’in hezeyanlarını bu açıdan değerlendirmek ve ciddiye almamak lazımdır.”
Şimdi aynı partinin sözde kurmay takımından iki kof kabadayı birbiri hakkında bu ithamlarda bulunuyorsa, elbette bildikleri vardı ve doğru söylüyorlardı. Çünkü suç ortaklarıydı ve telaşla sıyrılıp kurtulmaya çalışmaktalardı.
Üstelik o sırada MHP’den yeni ihraç edilen Meral Akşener, FETÖ’cü darbe girişimiyle ilgili ilginç bir açıklama yapmıştı. Akşener, “15 Temmuz kalkışmasının temel sebebi 2010 yılındaki Anayasa değişikliğidir. 15 Temmuz’da ise millet, devleti sokaktan toplamıştır” diyerek AKP’yi suçlamışlardır. Meral Akşener, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden, anayasa değişikliği referandumuna ilişkin açıklamalarda bulunurken 15 Temmuz darbe girişiminin temel sebebinin, 2010 yılındaki anayasa değişikliği olduğunu hatırlatmıştı:
“Türkiye’mizin sahibi olduğu Keçi Adası’na Yunan Cumhurbaşkanı’nın çıkmasına hükümet seyirci kalmıştır. Acilen gereği yapılmalıdır. Referandumda hayır diyen bir kişi bile olmasa, çıkan sonuç %100 evet olsa dahi, bu durum sonucun meşruiyeti sayılmayacaktır. Çünkü 15 Temmuz kalkışmasının temel sebebi 2010 yılındaki Anayasa değişikliğidir. 15 Temmuz’da millet devleti sokaktan toplamıştır!” tespitleri haklıydı; çünkü FETÖ darbesine kolaylık sağlayacak bütün düzenlemeler AKP iktidarınca hazırlanmıştı.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…