CÜBBELİ ŞARLATANLAR VE HİDAYETLERİ KARARANLAR! (ŞİİR)
“Her kim kendisine ‘dosdoğru yol’ apaçık belli olduktan (hidayet ve hakikati bilip tanıdıktan, Hakk ile Bâtıl’ın farkına ve şuuruna vardıktan) sonra, (dünyalık makam ve menfaat hırsıyla) Elçiye (Peygambere ve Hakk dava rehberine) muhalefet edip (haklı ve hayırlı hareketten ayrılırsa) ve mü’minlerin yolundan başka bir yola (Siyonist ve Haçlı İttifakına ve şeytani kurallarına) uyarsa, onu dönüp gittiği yanda (şerli ortam ve ortaklıkta) bırakırız (bu hıyanet ve hakaretinden dolayı tekrar Hakka ve hidayet yoluna dönmesine fırsat tanımayız ve hidayetini karartırız) ve (ahirette de) cehenneme sokarız. O ne kötü ve sürekli bir (zindan) karargâhıdır!” (Nisa: 115)[1]
Bu ayeti kerime, Kur’an’ın mucizesidir. Çünkü; hidayet ve istikamet kendilerine açıkça beyan edildikten, Hak ile bâtılı iyice öğrendikten sonra, kim elçiden (ve hayra davetçiden) ayrılıp, dünyalık makam ve çıkar uğruna mü’minlerin yolundan başka bir yola kayarsa; İslam Birliği yerine Haçlı birliğine, Adil Düzen yerine faiz sistemine, edep ve erdem disiplini yerine zina ve livata serbestliğine uyarsa, onların hidayetlerinin karardığı ve bir daha hak ve hayır yoluna dönmeyi başaramadıkları tarihi tecrübelerle tespit edilmiştir.
Bu tiplerin çok acı ve hayret uyandırıcı örnekleri ülkemizde de görülmektedir. İlim ehlinin, Nisa: 115 ayetine verdiğimiz mealde şayet bir yanlışlık ve noksanlık varsa lütfen uyarmaları en samimi temennimizdir.
Çünkü İsrail Hahambaşının “Türkiye’de 70 civarında tarikat ve cemaati biz ayarladık…”[2] beyanları çarpıcı bir itiraf gibiydi. Hahambaşı bu sözleri; “Türkiye’deki hemen bütün tarikat ve cemaat yapılanmalarını ve dindar görünümlü parti teşkilatlarını, Siyonist dünya sistemine uygun olarak, biz içlerine sızıp kendimize uyarladık!” anlamında söylemişti. Evet dindar ve kahraman kılıflı işbirlikçi iktidarları da, onları ayakta tutacak ve İsrail’in (Siyonizm’in) işini kolaylaştıracak tarikat ve cemaatları da, içlerine sızmak ve bağlılarının beyinlerini yıkamak suretiyle, ayarlayıp uyarlayan bu dış Siyonist merkezlerdi.[3]
CÜBBELİ ŞARLATANLAR
VE HİDAYETLERİ KARARANLAR!
Şeriat tarikat, takva yobazı
Münafıklığını, örter cübbesi…
Riyakâr sahtekâr, din hokkabazı
Çağdaş bir Bel’amdır, bilgiç züppesi…
Faiz fuhuş kumar, yayan iktidar
Zina livata hak, sayan iktidar
Hep haçlı AB’ye, kayan iktidar
Fıska övgü düzer, nifak zümresi…
Şöhrete hürmete, tapıyor yavşak
Az zoru görünce, sapıyor kavşak
“Hakkı konuş” desen, kapıyor uşak
Şehvet servet olmuş, gönül kıblesi…
TV çağırınca, hemen koşuyor
Pas soru geldikçe, uçup coşuyor
SÖZCÜ yazar bile, keyfin okşuyor
Malesef kalmamış, iman zübdesi…
Kur’an’a Sünnete, aklı selime
Uygun anayasa, bilmez kelime
Taklitçi papağan, susar zalime
Din dava satıyor, dünya Kâbesi…
Ehli sünnet imiş, ehli rezalet
Uçkurun uşağı, nerde fazilet
Güce tapınırlar, kaplamış zillet
İslami gayretin, yoktur habbesi…
Zekât fitre fonun, harcıyor zevke
Gafil övüldükçe, geliyor şevke
Zerre din gayreti, çekseydi keşke
Cahil tapınağı, olur türbesi…
Ne dosyaları var, ayıp gıcıktır
Yüzleri kızartır, hayâ kaçıktır
Gel tövbe et; rahmet, kapı açıktır
Gayrı Hakkı haykır, duysun cümlesi…
İşbirlikçi hain, her münafıktan
İsrail’le gizli, şu muvafıktan
Al intikamını, facir fasıktan
Tüm Siyonistlerin, çöksün kubbesi…
[1] Bak: Ahmet – Abdullah Akgül / Yüce Kur’an’ın Manası ve Mesajı
[2] http:www.parlementohaber.com /15.08.2017
[3] Bak: 7sabah.com.tr / Altay Aydın / 17.07.2018
https://www.millicozum.com/mc/mart-2020/cubbeli-sarlatanlar-ve-hidayetleri-kararanlar-siir