Ahmet Akgül Üstadımızın Çanakkale Şehitlerini Ziyaret Kampındaki Sohbet Notları:
Bismillahirrahmanirrahim.
Bakara Suresi:
154- Allah yolunda (Yani, Milli savunma; halkın huzurunu, onurunu ve namusunu koruma, Hakk ve adaleti hâkim kılma uğrunda çalışıp: Düşmanlar ve anarşist saldırganlarla çarpışarak) öldürülen (şehit)lere, sakın “ölüler” deyip (gaflete düşmeyin, çünkü) bilakis onlar (gerçek ve yüksek bir hayata geçmiş) diridirler. Velakin siz bunun farkında ve şuurunda değilsinizdir.
155- Andolsun, Biz sizi; biraz korkuyla (doğal ve sosyal afetler ve düşman saldırılarıyla), açlık (ve kıtlıkla) ve bir parça da mallardan, canlardan ve semerat (ürün ve evlatlar)dan noksanlaştırmakla (hastalık ve sakatlıkla) imtihan edeceğiz. Sabır (sükûnet ve teslimiyet) gösterenleri müjdele (ki, sadece onlar sevaba ve başarıya erişecektir.)
156- (Sabır ehli mü’minlere) Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: “Biz Allah’a ait (kullar)ız, (O’na iman ve itaat için varız) ve şüphesiz (öldükten sonra da) O’na dönücüleriz.”
157- (İşte) Rablerinden salâvat (bağışlanma ve fazilet) ve rahmet bunların üzerinedir ve bunlar hidayete erenlerin ta kendileridir.
İnançlı, milli ve insani amaçlı kardeşlerim! Bize bu cennet vatanımızı emanet bırakan şanlı ve imanlı Çanakkale şehitlerimizi ziyaret etmek, yedi düvele karşı kahramanca savaştıkları ve kanlarını akıttıkları yerleri gezip görmek, çocuklarımıza göstermek ve böylece milli ve manevi sorumluluklarımızı idrak etmek üzere; bu tarih kokan bölgemize gelmiş bulunuyoruz. Bu duyarlı tavrınızdan ve gösterdiğiniz fedakârlıklardan dolayı Milli Çözüm Ekibi olarak hepinizi, hanım kardeşlerimizi, şuurlu gençlerimizi ve çocuk mücahitlerimizi tebrik ediyorum. Bu ülkeyi bize vatan bırakmak için hayatlarının ilkbaharında canlarını kurban kılan Aziz Çanakkale şehitlerimizi şükranla yâd ediyor ve bizlere şefaatçi olmalarını diliyorum. Daha sonra Mustafa Kemal’in öncülüğündeki Şanlı Kurtuluş Savaşı’mızda ve yine Erbakan Hocamızın özel gayretleriyle başlatılıp başarılan 1974 Şanlı Kıbrıs Harekatı’mızda, 40 yıldır PKK görünümlü Haçlı ve Siyonist güdümlü teröre karşı yiğit savunmalarımızda “Cennet karşılığı canlarını satan” bütün şehitlerimizi… Ve yine dış güçlerin desteği ile 15 Temmuz hıyanet darbesini tertipleyen FETO eşkıyalarının oyunlarını bozarken, hem dirayetli askerlerimizden hem cesaretli milletimizden şehit düşen kardeşlerimizi de yine rahmetle ve minnetle anıyorum.
1. Dünya Savaşı’nda İngiltere’nin başını çektiği İtilaf kuvvetleri, (güya Almanya ve Osmanlı’ya karşı ittifak kurup güçlerini birleştiren Avrupa Devletleri); Çanakkale Boğazı’nı geçerek İstanbul’u işgal altına almak, doğudan Türkiye’ye saldıran Rusya’ya yardım sağlamak ve savaşı kısa yoldan ve başarıyla sonuca ulaştırmak amacıyla harekete geçip saldırmışlardı. 18 Mart 1915’teki Deniz Harekâtı’nda hüsrana uğrayan İtilaf Devletleri, bu kez 25 Nisan günü Gelibolu Yarımadası’na asker çıkarmışlar ve böylece Çanakkale Savaşları’nın sekiz buçuk ay sürecek kara muharebelerini başlatmışlardı. Savaşlar, hem denizden hem de karadan aylarca devam etmiş ve birkaç hafta içinde İstanbul’a varacaklarını sanan hunhar Haçlı orduları büyük bir hezimetle geri çekilmek zorunda bırakılmışlardı. İsrail’in kuruluşuna fırsat vermeyen Sultan Abdülhamid’i padişahlıktan uzaklaştıran Siyonist Yahudi odaklar, ekonomik ve siyasi yönden güdümlerine aldıkları Haçlı Batılı Devletleri kışkırtıp Osmanlı’yı yıkmak ve Büyük İsrail’e zemin hazırlamak üzere 1. Dünya Savaşı’nı çıkartmış ve kızıştırmışlardı. Ancak bu arada Nusret Mayın Gemisi’nin gece döktüğü 26 mayın, İtilaf donanmasının bir bölümünün sonunu hazırlamıştı.
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…