BİZZAT MÜRŞİDİM HAYDAR BABA’DAN
DİNLEDİĞİM BİR HİKMET DERSİ
Şeyh Sait hareketini, uygun bulmadığı ve katılmadığı halde; tutuklanıp mahkeme için Elazığ’a götürülürken, Gülüşkür Köprüsü’nde süngülenerek şehit edilip cenazesi oraya defnedilen, (Biz, Muratbağı’nda görev yaparken sıkça ziyaretine gittiğimiz) Eski Palu Kadısı Sadreddin Efendi Hz.leri, kırk günlük bir çile sonunda, yakın bir dostuna şunları aktarmıştı:
Bu zamanda, insan suretli hayvanat çoğalmış gibidir. Kuduz kurtlar, yırtıcı ayılar ve deyyus domuzlar zaten bellidir. Ama maalesef, Müslümanlar arasında da merkepler, inekler ve koyun sürüleri giderek artıvermektedir.
● Yaratılış gayesini, ibadet ve dini gayret mes’uliyetini unutan… Yük vurulduğunda taşıyan, yem bulduğunda yumulan… “Gündüz otlak, gece yatak!” yaşayan kimseler MERKEP yerindedir!..
● Herkese vaazu nasihat edip, bazı İslami gerekçeleri sıkça dillendirenler, ama Dinimizin bir kısmını ise, imkân ve iktidar sahiplerine dokunmasın diye özellikle gizleyip ketmedenler… Âlim, âkil ve fâdil bilinip halkı güya, Hakka ve hayra çağırırken kendisi bunları yerine getirmeyenler, hatta tam tersini işleyenler… Bâtıl ve bozuk yönetimlerin rezaletlerine mazeret üretenler… Bunların yanında; Hak davayı istismar ve suistimal aracı edinenler, davayı sadece makam ve çıkar fırsatı görenler; bunların hepsi sureta insan, ama hakikatte İNEK siyretindedir!.. Çünkü ineklerin de, sütünden sahipleri faydalanır, ondan yoğurt ve tereyağı üretir. Ama kendileri yine saman yemektedir…
● Bir tutam ot, bir avuç yem gösterenlerin peşinden sürüklenen sürüler… Birisinin ayağı kayıp kayalıklardan düşmesi halinde, hepsi birden uçurumdan aşağı atlayıverenler misali; Kur’an’ı, Resullüllah’ı, aklı ve vicdanı ölçü alarak değil; nefsi hevesleriyle, behimi dürtüleriyle hareket eden şuursuz ve sorumsuz yığınlar ise; aynen KOYUN’lar gibidir!..
…
makalenin tamamı için tıklayınız…