BARZANİ DE KANDIRDI VE TÜRKİYE KUŞATILDI
Şiir:
Kandırıldım, kana kana
Ülke yağma, devlet laçka…
Sataşırım, bak her yana
Kahraman yok, benden başka…
“Barzani Bölgesel Yönetimi’ndeki bağımsızlık referandumundan beklendiği gibi yüzde 93 “evet” sonucu çıkmıştı. Yani Irak sınırımızda “Kürdistan” kuruluşuna resmiyet kazandırmanın ilk adımı atılmıştı. Kurtuluş Savaşı sonrası Musul ve Kerkük ısrarından vazgeçilerek bertaraf edilen ancak yüz yıldır korkumuz olan bu tehdit gerçekleşmeye başlamıştı. 3’üncü Dünya Savaşının eşiğindeki ABD’nin gizli istediği, İsrail’in resmen desteklediği sonuç ortadaydı. Çünkü artık Rusya’nın da sahada olduğu petrol coğrafyasında güçlü- büyük ulus devletler istemiyorlardı. Bu perspektif doğrultusunda, bölgede, ABD’nin gazıyla yeni maceralara yelken açacak ve Büyük İsrail’e zemin hazırlayacak “karakol devletçiklere” ihtiyaçları vardı. DEAŞ’la mücadeleyi bahane ederek cilaladıkları Suriye ve Irak Kürtleri de bu amaç doğrultusunda kışkırtılmaktaydı. ABD, Kürtlerin yerel yöneticilerinin, liderlerinin ağızlarına bir parmak “bağımsızlık hayali” çalıp Siyonist planını adım adım uygulamaktaydı. Zaten Beyaz Saray’ın Barzani’nin referandumuna sözde karşı çıkışı da bu planın bir parçasıydı. Yani ABD Barzani’ye “referandumu yapma” derken sadece Türkiye’yi oyalamakta ve Sn. Erdoğan’ı kandırmaktaydı. Yoksa Washington’un yapılmasını istemediği bir referandumun güvenliği için Özel Kuvvetler’e mensup 650 askerini Kerkük, Mahmur, Kesik ve Tuzhurmatu’ya göndermesinin başka bir izahı var mıydı?
Evet, ABD’nin uzun vadede hedefi PKK-YPG’ye, Barzani bölgesini de içine alacak şekilde bağımsız bir devlet kurdurmaktı. Dolayısıyla Kuzey Irak’ta yapılan referandum da bu “bomba planın” saatinin kurulmasıydı. Kim bilir, belki de bu bağımsızlık balonu Barzani’lerin elinde patlatılacak, Kuzey Irak Federal Bölgesi de PKK’nın güdümüne bırakılacak ve böylece bütün güney sınırlarımız boyunca Akdeniz’e ulaşacak bir “Kürt Koridoru” oluşturulacaktı.
Barzani’nin kararlı ve kahraman(!) davranıp, referandumu yapması İsrail’in açık, ABD’nin dolaylı desteğiyle başarılmıştı. Ama İsrail ve ABD, kendi şeytani planları için gerekirse Barzanileri de kolaylıkla harcayacaklardı. Diplomatik destek çarklarını askıya almaları, güdümlerindeki Irak Merkezi Yönetimi’ne para musluklarını kıstırmaları ve tabi ajanlarının cirit attığı Kuzey Irak halkını kışkırtmaları, Barzanileri pes ettirmek için yeterli olacaktı. Ancak bu bağımsızlık referandumu Barzaniler için hayal kırıklığına yol açsa da, aslında İsrail ve ABD’nin işine yarayacaktı. Yani, yarın Barzaniler umduklarının aksi sonuçlarıyla karşılaştıklarında, bizim gafil yöneticilerimizin sevinç naraları atmaları ve “Biz desteklemezsek böyle yalnız ve yardımsız kalırsın” havalarına kapılmaları boşunaydı. Erdoğan’ın Amerika’ya karşı sığındığı Rusya da bu bombalı saatin tıkırtısını Şam’dan işitip tedbirini almıştı. Erbil’de İsrail bayraklı bağımsızlık kutlamaları yapılırken, Esad’ın dışişleri bakanının çıkıp da ikinci bir karakol devlet için PKK-YPG’ye göz kırpması bunun kanıtıydı.” tespitleri haklıydı. Çünkü Ferit Muallim aynen şunları açıklamıştı: “Kürtler sınırlarımız dahilinde bir özyönetim istiyor. Bu mesele müzakere edilebilir ve tartışılabilir!”
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…