Anasayfa » Atatürk’ün ”Din Karşıtı!” Olduğunu Savunan: İSLAMCILARIN, ULUSALCILARIN VE SAĞCILARIN KAYPAK AYARLARI VE ORTAK AMAÇLARI

Atatürk’ün ”Din Karşıtı!” Olduğunu Savunan: İSLAMCILARIN, ULUSALCILARIN VE SAĞCILARIN KAYPAK AYARLARI VE ORTAK AMAÇLARI

Yazar: yonetici
0 Yorum 754 Görüntüleyen

Atatürk’ün “Din Karşıtı!” Olduğunu Savunan:

İSLAMCILARIN, ULUSALCILARIN VE SAĞCILARIN

KAYPAK AYARLARI VE ORTAK AMAÇLARI

         

Mustafa Kemal’in bize emanet ettiği bu Devleti, Cumhuriyeti… Akıl ve bilim dayanaklı, Kur’an ve Sünnet kaynaklı gerçek ve örnek bir İslam düşüncesini… Çağdaş medeniyet ufkunu da aşacak milli ve insani kalkınma modelini ve adil bir düzen idealini; doğru anlamak, uygun yorumlamak ve doyurucu bir konsensüsle mirasına sahip çıkmak yerine, O’nu gâh faşist ve despotik saplantıların, gâh Darwinist ve komünist safsataların öncüsü gibi gösterme çabaları, Atatürk’e ve Türkiye’ye yapılacak en büyük kötülük sayılmalıdır. Elbette O da bir insandır; düşünce ve devrimlerinde yanıldığı noktalar vardır. Aşırıya kaçtığı veya noksan bıraktığı durumlar olacaktır. İçinde bulunduğu zor şartlardaki, Siyonist ve emperyalist odakların çok yönlü kuşatmasını kırma çabaları sırasındaki kararlarında bazı hatalar yapması ve yanılması gayet doğaldır. Hatta bunların bir kısmının kendisi de farkına varmış, düzeltmeye çalışmış ve bu konuda samimi itiraflardan sakınmamıştır.

Bu arada; bizi asıl ilgilendiren Atatürk’ün şahsi hayatı ve hataları değil; O’nun çok özel yetenekler ve özverili gayretlerle başarıp emanet bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve kurumları, hedeflediği ve ulaşmamızı vasiyet ettiği yüksek ufuklardır.

İşte Atatürk’ün; din ve imanla, ahlâk ve maneviyatla, Kur’an’a ve Resulüllah’a bakış açısıyla ilgili gerçek samimi ve hatta resmi görüşleri aşağıda sunulacaktır ve bunlar en sağlam kaynaklardan alınmıştır. Bunların tam aksine:

  1. a)Ankara’da görev yapmış bazı büyükelçilerin…
  2. b) Bir vesileyle Atatürk’le görüşmüş yabancı gazetecilerin…
  3. c) Türkiye’de kalmış ve Atatürk’le tanışma imkânı yakalamış bazı diplomatların tuttuğu hatıra defterlerinin…
  4. d) Atatürk’ün kendilerine mektup yazdığı iddia edilen kişilerin bazı ifadelerinin…
  5. e) Veya Atatürk’le özel sohbetlerinde duyduklarını söyleyenlerin…Atatürk’ten imanla, İslam’la, Kur’an’la ve Resulüllah’la ilgili nakledilen ve aşağıda belirtilen görüşlerle çelişen beyanlarına itimat ve itibar edilmesi yanlıştır.Çünkü:

1- Bu yabancı ve çoğu Siyonist ve emperyalist kafalı kişilerin, Atatürk’ü dinsiz gösterme çabaları sırıtmaktadır.

2- Hatıra defterlerinde ve günlüklerde tarih, gün ve hatta saatler bile kaydedilirken, Atatürk’le görüştüklerini söyleyen ve Dine aykırı ifadelerini nakleden yabancı diplomat ve gazetecilerin bu aktarımlarında; bırakın gün ve saatleri, hatta ayları ve yılları bile yazılmamıştır. Eğer yazılsaydı, o gün ve o saatte Atatürk’ün nerede bulunduğu saptanacak ve yalanları ortaya çıkacaktı.

3- Bu tür nakillerin;

  1. a)Yanlış anlaşılma,
  2. b) Noksan anlatılma,
  3. c) Kendi yorumunu katma,
  4. d) Gerçekleri kelime oyunlarıyla çarpıtma durumları yanında…
  5. e) Kendi hedefleri ve ideolojileri doğrultusunda bir Atatürk imajı oluşturmaamaçları taşıdığı asla unutulmamalıdır.

Bu tür çarpıtma ve uydurmaları anlamak için şu soru anahtar konumundadır:

“Din düşmanı, İslam karşıtı ve maneviyat inkârcısı” bir Atatürk imajı kimlerin işine yarayacaktır? Bundan aziz milletimiz, ülkemiz ve devletimiz mi kârlı çıkacak… Yoksa dış güçlerle, onların sağcı, solcu ve İslamcı işbirlikçileri mi nemalanacaktır?

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi