AKP’NİN EKONOMİK KARNESİ VE 28 ŞUBATCILARIN İTİRAF ETTİKLERİ
AKP iktidarının dışa bağımlı ve günü kurtarıcı ekonomi politikaları yüzünden işsizlik yüzde yirmilere ulaşıyor. Yani evine ekmek ve katık, cebine harçlık koyması gereken her beş kişiden birisi işsiz ve çaresiz durumda kıvranıyor. Tarım ve hayvancılık bitmiş, yerli ve Milli Sanayi tükenmiş, köylü ve işçi kan ağlıyor, küçük esnaf ve memur can çekişiyor. Bütün stratejik kurumlarımız yok pahasına yabancılara satıldığı halde, Türkiye borç batağında boğuluyor. Gelip geçmiş bütün hükümetler seksen yılda sadece 80 Milyar dolar borç yaptığı halde, AKP sekiz yılda toplam borcumuzu 580 Milyar dolara çıkarıyor. Üstelik ülkemizi her yönden esir alan ve dış güçlere mahkum bırakan bu borçlar kazanç hanesine yazılıp, “Milli gelir arttı” diye hiç utanmadan yalan söyleniyor ve Millet aldatılıp avutuluyor. Bunlar yetmiyormuş gibi, “açılım safsataları ve AB’ye uyum yasaları” kılıfıyla Türkiye parçalanma aşamasına gelip dayanmış bulunuyor. Tam böyle bir aşamada 18 yaşından itibaren herkesin istediği kadar silah sahibi olmasına ve pompalı tüfek taşımasına imkan sağlayan kanuni düzenlemeler yapılması kafa karıştırıyor. Herhalde PKK’lı sivil güçlerin T.C. Devletine ve askerine karşı ayaklanma planlarına hazırlık yapılıyor. Özetle AKP iktidarı, Türkiye’yi parçalayıp İsrail’in vilayeti yapmayı amaçlayan, Yahudi Haham Haim Nahum planına taşeronluğunu yürütüyordu!
Bu arada Deniz Harp Okulu Komutanlığından istifa eden Tuğamiral Türker Ertürk’ün:
“28 Şubat korkunç bir hata idi. Fikirlerini paylaşmasanız da, Necmettin Erbakan, kendisi antiemperyalist ve vatanperver birisidir; asla işbirlikçi değildir” İtirafları ve: “Erbakan, Türkiye için çok önemli ve gerekli bir değerdir ve kıymeti bilinmelidir”
anlamına gelecek açıklamaları; en yetkili ve rütbeli şahısların, ülkemize ve devletimize yönelik sinsi ve Siyonist tertiplerin farkına vardıklarını ve bir kurtuluş yolu aradıklarını göstermesi bakımından umut veriyordu!
Türk-İsrail ticareti 2010’da yüzde 30 artmış gözüküyordu!
İki ülke arasında devam eden siyasi krize rağmen Türkiye ve İsrail ticaret hacmi bir önceki yıla göre yüzde 30 artış kaydediyordu. Türkiye-İsrail arasındaki ticaret hacmi geçtiğimiz yıl 2.5 milyar dolar civarında bulunuyordu. İsrail Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanlığı ile İsrail’in Ankara’daki Ticaret Ataşeliği’nden derlenen bilgilere göre, her iki ülke de ihracatında karşılıklı olarak yüzde 30’luk bir artış sağlanıyordu. En önemli artış kimyevi maddeler ile tarım ve rafine petrol ürünlerinde gerçekleşiyordu.
Türkiye Mayıs ayında meydana gelen Mavi Marmara olayından sonra İsrail ile askeri, siyasi ve ekonomik alanlarda ilişkilerini gözden geçirebileceği tehdidinde bulunmuştu. İsrail’in Ankara’daki Ticaret Ataşesi Doron Avrahami ise siyasi gelişmelerin iki ülke arasındaki ticari ilişkilere kötü bir etkisi olmadığını belirterek, İsrailli işadamlarının çok büyük çoğunluğunun Türkiye ile ticaretlerini normal bir şekilde devam ettirdiğini ifade ediyordu.
Uzmanlar her ne kadar siyasi bir tansiyon olsa da iki ülke halkları ve iş çevreleri arasında bir gerginliğe rastlanmadığını, bunun da önümüzdeki dönemde siyasi tansiyonun düşmesini sağlayacağını belirtiyordu!.[1] Yani AKP sadece halkın havasını alıyordu.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…