Sn. Erdoğan ABD ziyareti öncesi: “Artık virgül değil, noktayı koyacağız.!” “PKK ve PYD’ye silah yardımlarının hesabını soracağız!..” “Bütün belgeleri Trump’ın önüne koyup, tercih yapmasını hatırlatacağız!.” cinsinden kurusıkı çıkışlarına çok heyecanlanan, AKP sempatizanı olup bizimle de irtibatı koparmayan bir dostumuz bana gelip: “Cumhurbaşkanımızın bu cesaretli tavrını nasıl buluyorsunuz?” diye sormuşlardı. Kendilerine “Daha önce de birkaç kere hatırlatmıştık; Sn. Erdoğan’ın bu tür kof ve çürük “tariz”lerinin altında, ABD ve AB’ye vereceği büyük “taviz”ler yatmaktadır…” Tariz; söz dokundurma, taşlama, itirazda bulunma anlamındadır. Taviz ise, en haklı olduğu konularda bile, şahsi ve siyasi hesapları uğruna karşı tarafa yeni fırsatlar sağlamak ve milli imkânlarımızı onların hizmetine sunmaktır.
Ve sonunda Fil Fare yumurtlamıştı!
“Dağ fare doğurdu” deyimimizin bile anlatmakta hafif kaldığı ABD ziyareti için bu başlığı atmak lazımdı. Yandaş yalakaların nice hikmetli yorumlar yaptıkları, taraftarların ne acayip umutlar bağladıkları Trump-Erdoğan görüşmesi, tam bir fiyasko ile sonuçlanmıştı. Hz. Peygamber (A.S.) Efendimizin “Bütün Nebilerin ortak hikmet sözü şudur: Eğer utanmıyorsan, istediğini yap ve konuş!.” sonra da pişkin pişkin dolaş… Yahu bunlarda utanma ve uslanma duyguları da kalmamıştı ve artık yüzleri de kızarmamaktaydı…
İşte Sn. Erdoğan’ın Trump’la görüşmesindeki satır başları:
• Köklü geçmişe dayanan ve stratejik ortaklık düzeyine ulaşan Türkiye-ABD ilişkilerini Donald Trump ile ele alıp incelemişlermiş…
• Aramızdaki ilişkiyi iyi tutmamız stratejik önemdeymiş… Bölgemizin geçtiği çalkantılı dönemde bu ilişkiler daha bir önem arz etmekteymiş…
• IŞİD başta olmak üzere diğer terör örgütlerine karşı birlikte hareket etmemiz gerekmekteymiş…
• PYD-YPG’nin muhatap alınması uygun değilmiş…
• FETÖ elebaşı Gülen ile ilgili beklentilerimiz dile getirilmişmiş…
• Bu ziyaret tarihi bir dönüm noktası teşkil edecekmiş, ekonomik ve askeri işbirliğimiz güçlenecekmiş….
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…