Anasayfa Fetih ve ZaferFETİH-ZAFER-MAKALELER Doğu Akdeniz Havzası, Amik Ovası ve ARMEGEDON SAVAŞII

Doğu Akdeniz Havzası, Amik Ovası ve ARMEGEDON SAVAŞII

Yazar: yonetici
0 Yorum 616 Görüntüleyen

 

Doğu Akdeniz Havzası, Amik Ovası ve ARMEGEDON SAVAŞI

 

Doğu Akdeniz’de, yani Türkiye, Suriye, İsrail, Filistin, Mısır ve Kıbrıs bölgesinde tarihte hiç görülmedik ölçekte bir savaş yığınağı yapılıyordu. Rusya, sadece Akdeniz’de değil Hazar Denizinde de 50 savaş gemisinin katıldığı bir tatbikat başlatıyordu. Bunları bir tehdit gerekçesi (daha doğrusu bahanesi) sayan NATO (Başta ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya) da bölgeye savaş zırhlılarını ve uçak gemilerini gönderiyordu. Tam bu süreçte Genelkurmay Başkanlığı, NATO gemilerinin Akdeniz’de eğitim gerçekleştirdiğini açıklıyordu. Buna göre NATO’nun Etkin Çaba Harekâtı’na iştirak eden NATO Daimi Deniz Görev Grubu-1 unsurlarından Kanada Deniz Kuvvetleri fırkateyni SPS Blas de Lezo ile Akdeniz Kalkanı Harekâtı’nda görev yapan Türk Deniz Kuvvetleri unsurları TCG Gökçeada fırkateyni ve TCG Atak hücumbotunun katılımıyla 28 Kasım 2015 tarihinde Kıbrıs Adası güneyinde müşterek deniz eğitimleri icra ediliyordu.

Kısacası Akdeniz giderek kararıyordu… Tüm barbar güçler; İslam coğrafyası üzerine üsleriyle, Savaş gemileriyle, bombardıman uçaklarıyla korkunç bir yığınak yapıyordu!

Papa Francis’in sık sık gündeme getirdiği “3. Dünya Savaşı”, İslam coğrafyası üzerinden ağırlığını her geçen gün daha da hissettiriyordu. Son yıllarda İslam dünyasına yönelik tehditkâr konuşlanmasını arttıran Batı, özellikle Ortadoğu’da sahneye koyduğu kanlı senaryo ile Müslümanlara yönelik topyekûn bir Haçlı savaşına hazırlanıyordu. ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere, Almanya gibi ülkeler askeri ve lojistik olarak bölgede varlığını kuvvetlendirirken, bir zamanlar ‘Türk gölü’ olan Akdeniz’de Haçlı İttifakı’na ait savaş gemileri cirit atıyordu. Libya, Suriye, Irak, Afganistan, Mali gibi İslâm coğrafyalarının tarumar edildiği şu günlerde, Akdeniz’de yaşanan askeri hareketlilik, İslâm dünyası için yeni bir yok etme plânının devreye sokulduğunu gözler önüne seriyordu. Uluslararası dengeler yığınağını İslam coğrafyasına yapıyordu.

Kuzey Kore 3. Dünya Savaşı’na Hazırlanıyordu!

Bu arada Kuzey Kore Lideri Kim Jong-Un, Noel dönemini Üçüncü Dünya Savaşı’na hazırlanarak geçiriyordu. Gizemli diktatörlüğün lideri, Noel zamanında tank ve bazukaların da katıldığı askeri tatbikatlar düzenleme kararı alıyordu. “Ordunun en zor savaşa hazırlanması için sık sık tatbikat yapması gerektiğini” söylüyordu. Kuzey Kore devleti, Kim’in askeri birlikleri ve silahları denetlerken görüntülerini yayınlıyordu. Görüntülerde Kim, elinde dürbün askeri yetkilileri dinlerken ve tank ile silahları işaret ederken görülüyordu.

Hrisostomos: “Müslümanlar bizden sonra geldiler” diyerek saldırıyordu.

Tam bu sırada Güney Kıbrıs’ı ziyaret eden Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’la görüşmesinin ardından, “Lavrov’a Ortadoğu’nun özgün sakinlerinin biz Hıristiyanlar olduğunu izah ettim” diyen Rum lider II. Hrisostomos yaptığı açıklamasında: “Hem milli davamıza ezelden beridir destek verdikleri, hem de Ortadoğu Hıristiyanlarının ata toprağında kalmasını savundukları için kendisine teşekkür etme fırsatı bulduk. Ortadoğu’da gerçek sakinlerin göç edip azınlıkların kalmasına müsaade edilemez. Araplar ve Türkler bizden sonra, 7. yüzyılda geldiler” diyerek asıl niyetlerini kusuyordu.

Akdeniz giderek ısınıyordu!

Bir yanda Kıbrıs çevresindeki enerji yataklarından pay kapma yarışı, öte yandan Suriye’deki savaşta, “Ben de buradayım” diyen ülkelerin güç savaşı. İslâm coğrafyasını kana bulamak isteyen şer odaklarının Akdeniz’deki askeri varlıklarını artırması, yeni bir dünya savaşının hazırlığına benziyordu. Akdeniz’de, Soğuk Savaş yıllarında dahi görülmemiş bir askeri hareketlilik yaşanıyordu. Rusya ve ABD donanmalarının en güçlü amiral gemilerini bölgede konuşlandırması, gerilimi tırmandırırken, Rusya jet olayından sonra tahrip gücü en yüksek gemisi olan ‘Moskova’yı bölgeye yolluyordu. Daha önce Osetya ve Abhazya krizi nedeniyle Karadeniz’de bulunan Moskova Gemisinin, Ukrayna’daki çatışmalarda da yine aktif bir rol oynadığı biliniyordu.

Güney Kıbrıs’taki hava üssünü kullanan İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri, 4 Tornado uçağıyla IŞİD hedeflerine bomba yağdırıyordu. Rum Yönetimi, Ruslar tatbikat yapacak diye Akdeniz’i Türk gemilerine 3 gün süreyle kapatıyordu. Fransa ve Almanya, savaş uçaklarının İncirlik Hava Üssü’nü de kullanabilmesi için Ankara’ya başvuruyordu. Almanya Suriye’ye bin 200 asker yollama kararı alıyordu. Çanakkale Boğazı, yabancı ülkelerin askeri gemi geçişlerine sahne oluyordu. Önce Rus Donanması’na ait askeri bir gemi Çanakkale Boğazı’ndan geçiş yaparken, ardından İspanya, Portekiz ve Kanada donanmalarına ait askeri gemiler, boğazdan geçiyordu. ABD’nin 50 kişilik özel harekât gücü PYD’ye askeri destek için Türkiye ve Kuzey Irak üzerinden Suriye’ye geçiş yapıyordu. Rusya’nın 8, NATO ülkelerinin 7,  ABD’nin 2, Fransa’nın 1 savaş gemisi  Akdeniz’de hazır tutuluyordu. Bölgede bulunan bu ülkelere ait denizaltılarının varlığı da bilinirken, bu denizaltılarının sayısı konusunda kesin bir bilgi yoktu. ABD Genelkurmay Başkan Yardımcısı Orgeneral Paul J. Selva, İncirlik Hava Üssü’ndeki ABD’nin 39’uncu Taktik Grup Komutanlığı’nı ziyaret ederek incelemelerde bulunuyordu.

Sarayburnu’muzun dibinde NATO gemileri demirliyordu!

 

..

 

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi