Anasayfa » ATATÜRK’ÜN ”DİN DERSİ” DUYARLILIĞI ve Ulusalcıların Ayarsızlığı

ATATÜRK’ÜN ”DİN DERSİ” DUYARLILIĞI ve Ulusalcıların Ayarsızlığı

Yazar: yonetici
0 Yorum 573 Görüntüleyen

ATATÜRK’ÜN ”DİN DERSİ” DUYARLILIĞI ve Ulusalcıların Ayarsızlığı

 

İslam’ın inanç esaslarının tamamına, yani 1- Allah’ın varlığına ve hükümranlığına, 2- Meleklerine (ruhani ve nurani varlıklara), 3- Kitaplarına (Kur’an’ın bütün ahbar (haberlerine) ve ahkâmına), 4- Allah’ın peygamberlerinin lüzumuna ve haklılığına, 5- Ahiret hayatına, 6- Kadere (Allah’ın takdir programına) inanan, “Eline, diline, beline, haline ve yoluna dikkat etmek ve düzeltmek” gibi ahlaki hususları öne çıkaran Alevilikdüşüncesini istismara kalkışarak (veya o maskeyi takarak); AKP bahanesiyle neredeyse İslam’ın bütününü kapsayan Ehli Sünnet ve Şia mensubu Müslümanlara hücuma ve hakarete kalkışan Rıza Zelyut, bu cahil cesaretini nereden almaktaydı? Aslında dinsiz Darwinist, Komünist ve milyonların katili Maoist bir sapkınlığın savcılığını yapan gazetede mertçe değil, namertçe bir İslam düşmanı, açıkça değil kancıkça bir Haçlı Batı hayranı ve Aydınlık yazarı Rıza Zelyut, hem cahilliğini hem de hainliğini kusarak “Türkiye’yi din dersiyle çürütüyorlar” başlığı altında şunları saçmalamıştı:

“Geçen gün yeni öğretmen atamaları yapıldı. AKP’li Milli Eğitim Bakanı’nın 35 bin kadroyu nasıl dağıttığını, en büyük payları alan branşlardan bazılarını vererek gösterelim: Din kültürü ve ahlak bilgisi: 3 bin 819, Fen bilimleri-fen ve teknoloji: bin 535, Matematik: bin 334, Kimya: 550, Elektrik-elektronik-teknoloji: 205, Gıda Teknolojisi: 60. Bu rakamlar bir gerçeği açıkça gözler önüne seriyor: AKP hükümetleri dün olduğu gibi bugün de bilimsel ve teknolojik eğitimi değil, toplumu uyutacak dinci eğitimi temel almaktadır.” Yazar bozuntusu bu sözleriyle AKP Hükümetine değil, bizzat İslamiyet’e ve din derslerine düşmanlığını ortaya koymuşlardı. Oysa Türkiye’yi ve neslimizi çürüten Din Dersleri değil, Atatürk’ten sonra Kemalizm kılıfıyla dayatılan dinsizlik ve Darwinizm ideolojisi olmaktaydı. İşte siyasi, sosyal, ekonomik ve ahlaki bütün sorunları ve sarsıntılarıyla Türkiye bu dinsiz ve Batı taklitçisi zihniyetin eseri olarak karşımızda durmaktaydı.

“İslam dünyası içinde sadece büyük Atatürk, akılcı ve teknolojik eğitimi seçti. Batı tipi demokrasisi ve hayat tarzı ile Türkiye Cumhuriyeti, bütün İslam dünyasının gıpta ile baktığı bir devlet haline geldi” sözleri ise tam bir istismarcılık ve sahtekârlıktı. Kendi dinsizlik ideolojilerine ve İslam’a olan kinlerine aziz Atatürk’ü alet etmek bunların sıkça başvurduğu bir kolaycılıktı. Oysa Mustafa Kemal hem gerçek ve örnek Din eğitiminin devlet okullarında verilmesi gerektiğini vurgulamış, bunu uygulamış ve Kahraman Ordumuzun erinden generaline İslam’ı doğru öğrenmesi ve yüce emirlerine göre hareket etmesi için, “Askere Din Dersi” kitabını hazırlatmış ve hayatı boyunca okutmuşlardı. Bu tarihi ve tescilli gerçek karşısında yukarıdaki hezeyanları savuranların, acaba yüzleri kızaracak mıydı?

“Tarihin önümüze koyduğu büyük gerçeği bir kez daha hatırlatalım: İslam dünyası din eğitimine yöneldi; çöktü gitti. Hıristiyan dünyası Rönesans-Reform hareketleriyle akılcı eğitime yöneldi, yükseldi gitti. Ve bugün teknolojik eğitimi temel alan o Batı dünyası (Hıristiyanlık), İslam dünyasını iliklerine kadar sömürüyor. Oraları, kendi adamları eliyle yönetiyor. Bunu da İslam dinini kullanarak yapıyor. Abarttığımı düşünenler varsa lütfen Türkiye’nin karayollarını, otobüs garlarını, parklarını, meydanlarını dolduran perişan haldeki sığınmacılara baksın… Bunların tümü Müslüman…” sözleriyle de Rıza Zelyut Haçlı Batı hayranlığını ve İslam karşıtlığını kusmuş olmaktaydı. Acaba AKP’ye bundan daha çok iyilik yapılır mıydı? Çünkü bu safsata ve saldırıları okuyan mütedeyyin halkımız “Denize düşen yılana sarılır” misali AKP’ye yamanmasın da ne yapsındı?

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi