Anasayfa O Hep Haklı Çıktı Çoğu Gitti Azı Kaldı “İKİ İRAN” GERÇEĞİ VE ILIMLI İSLAMCILARIN DÖNEKLİĞİ

“İKİ İRAN” GERÇEĞİ VE ILIMLI İSLAMCILARIN DÖNEKLİĞİ

Yazar: yonetici
0 Yorum 316 Görüntüleyen

“İKİ İRAN” GERÇEĞİ VE ILIMLI İSLAMCILARIN DÖNEKLİĞİ

 

 Mezhebi farklılıkları ve bazı aykırılıkları bir tarafa, İran halkı İslam’a bağlıydı, Batı emperyalizmine ve İsrail Siyonizmine karşıydı. Ancak İran’daki etkin ve yetkin yönetici tabaka iki kısımdı: Biri, Şiilik taassubunu aşarak ümmet şuuruyla hareket eden İslami hassasiyetli ve Rahmetli Erbakan Hoca ile de münasebetli ve D-8 gayretlisi MİLLİ İRAN’dı… Diğeri ise,  görünüşte ve sürekli İsrail’e horozlanan, ABD ve AB’ye atıp tutan, ama gerçekte ABD derin devleti olan Yahudi Lobileriyle ve Siyonist mahfillerle çok sinsi ve tehlikeli irtibatları nedeniyle danışıklı dövüş rolü yapan ve çoğu İran Yahudi dönmelerinden oluşan GİZLİ İRAN’dı. 

 İran sınırına yakın ilimiz Iğdır’da yakalanan ve İran istihbaratı SAVAK ajanları olduğu anlaşılan kişiler de, Doğu ve Güneydoğudaki Kürt halkımızı isyana kışkırtmak üzere ülkemize sızan ve MOSSAD’la irtibatları saptanan, Kirli İran’ın elemanlarıydı. Evet, malum ve melun güçler, bu en kritik süreçte, Türkiye ile İran’ı kapıştırmak ve Siyonizm için en önemli iki engelden kurtulmak için şeytani tezgâhlar kurgulamaktaydı.

 Peki, Iğdır’da yakalanan İran SAVAMA ajanlarına Türk İstihbarat Kurumları ve askeri karargâhlar ve harekât planları hakkında (kendi çapında erişebildiği kadar) bilgi ve belgeler aktaran korucubaşıları, acaba aynı bilgileri PKK’ya da anlatmıyorlar mıydı? Kaldı ki bunlar basit bilgi kırıntılarıydı. Bunlardan çok daha önemli, gizli ve stratejik bilgiler zaten CIA’nın elindeydi ve PKK’ya onlar aktarmaktaydı.

 O süreçte Milli Çözüm olarak bizim de yaptığımız onlarca uyarıya rağmen, CIA’nın ve AB kurumlarının talimatıyla Jandarma İstihbaratını lağveden, yani “yerinde saha çalışması ve bilgiler toplaması” yapan birimleri ortadan kaldırıp HERON’lara güvenen şu AKP iktidarına, sorumsuzluklarının hesabı bir gün elbette sorulacaktı. ABD’nin kiralık çetesi olan PKK’nın Türkiye’yi İran ve Suriye ile çarpıştırıp kendisine rahat ve kolay bir alan sağlamayı düşündüğünü, daha doğrusu bu yönde güdüldüğünü bile fark edemeyen feraset yoksunu AKP iktidarı, “katıra gücü yetmeyip semerine saldıran zavallı” misali, sadece olayların peşinden koşup bocalamaktaydı.

 Asıl sorulması ve araştırılması gereken şu olmalıydı:

Türkiye’ye yönelik açıklamaları, hangi İran yapmaktaydı ve hangi Türkiye’yi hedef almaktaydı:

 İran 75 milyon nüfusu ve 1,6 milyon km² (Türkiye’nin iki katından daha fazla ) ile yüzölçümü olarak bizden büyük tek komşumuz konumundaydı. Dünyanın en dağlık ülkelerinden biri olan İran, M.Ö. 4000’lere dayanan tarihi ile yer küremizin en eski ve sürekli uygarlıklarından birine ev sahipliği yapmaktaydı. Avrasya coğrafyasında sahip olduğu stratejik konumu İran’a her dönem bölgesel güç olma potansiyelini kazandırmıştı.

 Ülke nüfusunun yüzde 45’i Fars, yüzde 35’i Azeri Türkü, yüzde 2’si Türkmen, yüzde 1’i Kaşkay Türkü, yüzde 7’si Kürt, yüzde 2’si Arap, geriye kalan yüzde 8’i de Gilekler, Mezdaranlılar, Beluciler, Lurlar ve diğer etnik yapılardan oluşmaktaydı. İnanç olarak İran’ın yüzde 90’ı Şii Müslüman yüzde 8’i Sünni Müslüman yüzde 2’si ise Bahaîler, Zerdüştler, Hindular, Sabiiler, Yezidiler Yahudiler ve Hıristiyanlardı.

 Türkler İran halkıyla iletişim kurmak açısından hiç zorlanmayacaktı. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi 2012 yılında, “İran nüfusunun yüzde 40’ı Türkçe konuşmaktadır” açıklamasını yapmıştı. İran’ın dini ve İslam Cumhuriyeti’nin genel politikalarının tanımlanmasından ve denetiminden sorumlu lideri olan Ayetullah Ali Hamaney Türk asıllıydı.

 İran Yargıtay Başkanı Sadık Laricani’nin ‘’Kadınların başının örtülmesi dini değil siyasi bir tercihtir” beyanatı son günlerde çok tartışılmıştı.

 Herkesin gözden kaçırdığı şu önemli gerçeği de vurgulamamız lazımdı: Amerika birleşik devletlerinden sonra, dünyanın en etkin Yahudi Lobilerinden birisi de İran’da ve özellikle İsfahan’da bulunmaktaydı ve İran’daki “Dönmeler” Türkiye’deki “Sabataistler” kadar yetkin konumdaydı!

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi