Anasayfa » TSK’YI İTİBARSIZLAŞTIRMA TEZGÂHI

TSK’YI İTİBARSIZLAŞTIRMA TEZGÂHI

Yazar: yonetici
0 Yorum 521 Görüntüleyen

TSK’YI İTİBARSIZLAŞTIRMA TEZGÂHI

 

ABD arzu etmesine ve AKP hükümeti istemesine rağmen, Suriye’nin işgaline ve bölünmesine, TSK öncülük yapmayınca, bu sefer orduyu itibarsızlaştırma girişimleri yoğunlaşmıştı. İzmir merkezli “Askeri Casusluk ve fuhuş” operasyonları da acaba bu tezgâhın bir parçası mıydı? Hem de yaş toplantısı ve terfi kararları öncesine denk getirilen bu tutuklamalar bize iki önemli konuyu hatırlatmıştı:

1.   ABD’nin keyfine ram olmayan, NATO’nun gönüllü lejyonları gibi davranmayan ve Milli çıkarlarını kollayan bir TSK’nın hangi tertiplerle karalanıp itibar katliamına uğratılacağı, bir kez daha ortaya çıkmıştı. Hala Batı diyenlerin, hala NATO’ya güvenenlerin, hala ABD’yi stratejik müttefik görenlerin, artık uyanması ve gerekli tedbirleri alması lazımdı. Çünkü yıpratılan bir ordu, yıkılacak Türkiye’nin ilk aşamasıydı.

2.   “Askeri Casusluk ve fuhuş operasyonları” bize, İslami inanç ve prensiplerden, Milli ahlak ve manevi disiplinden uzaklaştırılan subayların hangi rezalet çirkeflerine kolaylıkla batacağını da hatırlatmıştı. Kur’an ve türban düşmanlığının, İmam Hatip ve Ezan gıcıklığının Laiklik ve ilericilik diye adlandırıldığı, karı ve rakı düşkünlüğünün Atatürkçülük diye anlatıldığı ortamlarda yozlaşan, manevi bunalım ve boşluğa yuvarlanan insanları şehvet tuzağına düşürmek artık çok kolaydı. Ve zaten bir Milleti ve askerini, son sistem silahlardan ve çok güçlü ordulardan önce, onları ahlaki zafiyetlere ve manevi dejenere ve disiplinsizliğe uğratarak yenmek, daha etkili ve köklü bir yöntem olmaktaydı.

Hz. Muhammed’i “çöl bedevisi”, İslamiyet’i “ortaçağ prensipleri”, Milletimizi ise “örümcek kafalı Anadolu gericileri” gören ve Müslüman halkımıza müsamaha gösteren hükümetlere karşı ihtilaller tertipleyen kafaların hizaya getirilmesi ve ordumuzun bu yapıdan temizlenmesi elbette lazımdı. Ancak bu bahane ile TSK’nın topyekûn hedef alınması ve askere karşı psikolojik bir savaş açılması, hiçbir iyi niyet ve cesaret girişimiyle açıklanamazdı. Çünkü bütün darbeleri, mafyavari çeteleri ve bozuk tıynetli bazı generalleri tertip ve teşvik eden asıl MASON LOCALARI’na, sinsi ve Sabataist cuntaya hala hiç dokunulmamıştı, hatta bunlar AKP döneminde daha da etkinlik kazanmışlardı. Bu ülkede, ihtilallerin icazesinin de, anarşinin vizesinin de ABD’den ve Amerikan derin devleti olan Yahudi Lobilerinden geldiğini artık bilmeyen kalmamıştı. Oysa ve nasıl oluyorsa, AKP de aynı odaklarca Erbakan’dan koparılıp iktidara taşınmış ve bu nedenle boyunlarına cesaret madalyası asılmıştı.

Irak’ı işgal edip Barzani Kürdistanını oluşturan da, şimdi Suriye’nin kuzeyinde PKK+PYD bölgesini kurdurtan da yine Amerika’ydı. Bizim kafamızı karıştıran; kendi başına buyruk, milletten kopuk, ama Haçlı NATO’ya kuyruk ve de bazı kuduruk paşaların yakasına yapışılması ve hesap sorulması değil; bütün bunların malum ve mel’un ABD desteği ve denetimi altında yapılmasıydı. Çünkü bu gâvurlardan adalet ve insaniyet beklemek ya ahmaklıktı veya alçaklıktı. Çünkü ABD, İsrail ve AB’nin, kendilerinden bağımsız ve her bakımdan caydırıcılık gücü kazanmış bir TSK istemediği kesin ve açıktı. Ve zaten Milli Çözüm Dergisi olarak bir yıldır yazıp uyardığımız, ama maalesef komplo kurguları olarak suçlandığımız: “Irak Kürdistanı petrolünü Akdeniz’e taşıyacak bir Suriye koridoru oluşturmaya ve Suriye parçalanmaya çalışılıyor” saptamalarımız sonunda aynen çıkmıştı.

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi