Anasayfa » TÜRKİYE BAYRAM CENNETİ VE İSRAF CİNNETİ

TÜRKİYE BAYRAM CENNETİ VE İSRAF CİNNETİ

Yazar: yonetici
0 Yorum 133 Görüntüleyen

Ülkemizin geri kalmışlığında, sistemin tükenip tıkanmışlığında, bürokrasinin ve adaletin hantallığında; bizdeki gereksiz ve yararsız bayram ve kurtuluş günü bolluğunun; bu bayramlara haftalar, hatta aylar öncesinden yapılan hazırlık ve prova yoğunluğunun ve bu maksatla harcanan ve toplamı trilyonları bulan imkân, elaman ve zaman israfı şuursuzluğunun çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Diktatörlükle yönetilen otoriter ve totaliter devletler dahil, dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir bayram-seyran savurganlığına rastlayamazsınız. Bu anlamsız ve yararsız bütün kurtuluş günlerinin artık bırakılması, yerel televizyonlarda bir anma programıyla kutlanması, milli bayramların da ZAFER BAYRAMI ve Çocuk Bayramı dışında hepsinin kaldırılması lazımdır. 30 Ağustos Zafer bayramımızın ise, şanlı tarihimizdeki pek çok büyük zaferin, hikmeti ilahi Ağustos ayında nasip olması nedeniyle, toplu bir ZAFERLER BAYRAMI olarak kutlanması ve Mustafa kemal’in komutasındaki Büyük taarruzla taçlandırılması daha kapsayıcı ve kucaklayıcı olacaktır. Üstelik bu zafer kutlamaları yüzde yüz yerli üretim savaş uçaklarımız, ANKA’larımız, tanklarımız, zırhlı araçlarımız ve teknoloji harikalarımızın gösterileriyle ve kahraman askerlerimizin cesur ve onurlu geçiş merasimleriyle yapılırsa bir anlamı ve caydırıcı mesajı olacaktır. Yoksa, ABD malı jetler, Fransız yapımı helikopterler, Güney Kore markalı kamyonetler, Japon imali taksilerle yapılan resmi geçitler ve gösteriler, sadece yüzümüzü kızartmakta ve ülkemizi gülünç duruma sokmaktadır. Bunlar bize “elin atına binen, rezil olup iner” atasözünü hatırlatmakta ve rahmetli Erbakan Hocamızın asil ve milli tavrına hayranlığımızı artırmaktadır.

23 Nisan Çocuk Bayramı ise; katılımcı bütün ülkelerde, daha önce teşvik ve tertip edilen özel programlarla, az da olsa Türkçemizi, milli kültür ve faziletlerimizi öğrenen çocuklar arasından seçilerek çağrılıp ağırlanmalı; böylece ülkemizin dünyada tanıtılmasına, toplumlararası yakınlaşmasına ve dayanışma ruhunun sağlanmasına çalışılmalıdır. Öyle ki, bu çocuklar ülkelerine döndüklerinde gönüllü ve etkili Türkiye elçileri gibi davranacaktır. Ancak bundan önce, gezip görecek olan herkesi hayran bırakacak; temel insan haklarını güvenceye almış, ekonomik kalkınmasını sağlamış, modern ve mükemmel şehircilik ve çevrecilik anlayışıyla görkemli bir seviyeye ulaşmış ve halkı da gerçek ve örnek bir Milli Eğitim sayesinde her yönden olgunlaşmış bir Türkiye’yi ortaya koymalıdır.

Bazı kutlamalar sadece 10 yılda, gerekirse 50, hatta 100 yılda bir yapılmalı, ama bütün dünyayı hayran bırakıp yıllarca konuşulmalıdır.

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi