Bunları Başbakana kim hatırlatacaktı?
Daha önce, Sn. Recep T. Erdoğan’ın “1 milyar dolar” serveti olduğunu açıklayan ve tartışmalara yol açan… Ve geçenlerde İngiliz CFR’si Chatham House’nin şeref konuğu olarak, Sn. Abdullah Gül’le birlikte Londra’da ağırlanan ve Patrikhane’ye özel alakası ve inancıyla tanınan işadamı Rahmi Koç, hastalığı nedeniyle Başbakanı evinde ziyaret edip onurlandırmıştı. AKP’nin 9 yıllık iktidarında en çok kâr eden ve büyüyen holdinglerin başında KOÇ grubu vardı. İlginçtir; Mısır’ın Rahmi Koç’u olarak tanınan ve İsrail’e yakınlığı ile öne çıkan Necip Savires de, Arap Baharı yaşayan ülkelere laiklik ihracına kalkışan Sn. Recep T. Erdoğan’ı hararetle savunmaktaydı.
Bir zamanlar “Şu boyalı basın yazarları ve holding patronları, beni övseler, kendimden bile şüphe ederim” anlamında sözler sarf eden Recep Erdoğan’a hatırlatmak lazımdı:
Değil sadece Türkiye’deki malum Masonik medya, tüm dünyadaki Siyonist odaklar şimdi sizi hararetle alkışlamaktaydı!?
Türkiye yol ayrımındaydı
Washington Ankara hattında yine hareketli günler vardı. Bir benzeri de Irak’ın işgali öncesi, Türk siyaseti yeniden dizayn edilip, yeni partiler kurulurken yaşanmıştı. Türkiye, tarihinin en ağır ekonomik ve siyasi krizlerinden birini yaşarken, ABD’de dünyaya yön veren think-tank kuruluşlarının en önemli maddesi Türkiye olmaktaydı. Böylesine hareketli günlerin ardından Türkiye’de AK Parti’nin yaklaşık 10 yıldır süren tek parti iktidarının adımları atılırken, Büyük Ortadoğu Projesi satrancının ilk hamleleri Irak ve Afganistan’da yapıldı.
Geçen on yılın ardından Washington-Ankara-Londra hattında yine büyük bir hareketlilik başlamıştı. ABD dış politikasını belirleyen CFR, CSIS gibi düşünce kuruluşlarının bugünlerdeki bir numaralı gündem maddesi yine Türkiye odaklıydı. Büyük Ortadoğu Projesi fikrinin oluşmasında önemli rolü olan CSIS’te geçtiğimiz günlerde yapılan toplantının konusu “Türkiye’nin Yeni Jeopolitiği” başlığını taşımaktaydı. Aynı zamanda CFR üyesi olan The Century Vakfı’ndan Morton Abramowitz ve New York Times yazarı Thomas Friedman’ın konuşmacı olduğu toplantıda ortaya çıkan ortak görüş, “Arap baharı sonrasında Türkiye’nin ABD için hayati önem kazanmasıydı”!?
On yıl önce yaptığı konuşmalarda AK Parti’ye övgüler düzen Abramowitz, Başbakan Erdoğan’ın eleştirdiği Alman vakıflarından Heinrich Böll Stiftung Derneği’nin İstanbul’da düzenlenen “Türkiye’nin Dış Siyasetini Çözmek” konulu konferansına da katılmıştı. Gazetecilere yaptığı açıklamada Başbakan Erdoğan’ı bu sefer baskıcı olmakla eleştiren Morton Abramowitz, Başbakan’ın hastalığına da değinerek, “Erdoğan’ın hastalığı hakkında basın çok sessiz, belki başbakan ile görüşen Joe Biden, bize onun nasıl olduğunu söyleyebilir. ABD’de olsa bu konunun çok üstüne giderlerdi. Türk basını oldukça saygılı” açıklaması kafa karıştırıcıydı.
ABD için iki öncelikli konunun Suriye ve İran olduğunu vurgulayan Abramowitz, “Bölgede yarın neyin patlak vereceğini hiçbirimiz bilmiyoruz. Türkiye-ABD ilişkileri açısından bakılınca, önümüzde alınacak çok önemli kararlar, aşılacak zor zamanlar var” diyerek, Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahaleyi değerlendirdiğini açıklamıştı.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…