İKTİDAR; GÖRÜNÜŞTE FİLİSTİN’E,
GERÇEKTE İSRAİL’E YARAMAKTAYDI
“İsrail’le Ticareti Kestik” Yalanı!
İsrail ile Ticaret Nasıl Devam Ediyordu?
Sadece son iki ayda İsrail’e 88 gemi yollamışız. Ayrıca tam şu anda 4 gemi İsrail’e doğru seyir halinde. Bu bilgileri, uluslararası gemi trafiğini takip edebildiğimiz “Marine Traffic”‘ten az önce indirdim. Peki nasıl oluyor da “İsrail ile ticareti resmi olarak durdurduğumuz” söylendiği halde bu gemiler İsrail’e gidebiliyor? (Yanıtı basit:) Hem Erdoğan hem Netanyahu için (bu durum) yegâne kutsal ticaret olunca zor olmuyor. Danışıklı dövüş ile her şey hallediliyor. Anlatayım. Bildiğiniz gibi, İsrail’in Gazze’ye saldırıları başladıktan sonra Ticaret Bakanımız başta olmak üzere bütün yetkililer ve onların güdümlü gazetecileri, İsrail ile ticareti yalanladılar ya da kılıf uydurmaya çalıştılar. 6 ay bu böyle devam etti. Bu süre boyunca katliamlarını sürdüren İsrail ordusunun her tür ihtiyacını biz karşıladık. Seçim yenilgisinin ardından bu ticaret, mecburen yetkililer tarafından nihayet itiraf edildi ve durdurulduğu açıklandı. (Bu, toplumu aldatıp avutmaktı.) Gerçekte durduruldu mu? Hayır. Hem Türkiye hem İsrail hükümetleri karşılıklı olarak sert açıklamalar yaparken bir yandan da bu ticaretin nasıl devam edebileceğini planlıyorlardı. Bir İsrail gazetesinden bir haberin linkini vererek başlayayım. https://ynet.co.il/economy/article/sjmm6y2qc… Türkiye’nin ticareti durdurma kararına İsrail de aynı şekilde karşılık vermiş ve sert çıkmıştı! Ama ticaret bir şekilde devam etmeliydi; çünkü İsrail’in çelik, çimento, ham madde, yiyecek, giyecek ve diğer birçok ihtiyacı Türkiye tarafından karşılanıyordu. Bunu tamamen kesmek orada ciddi sıkıntılara yol açacaktı. Bu sorunu; yakıp yıkıp on binlerce insanını katlettikleri Filistin üzerinden aşıp halletmeye karar verdiler. Şöyle ki: İsrail, Türkiye’den ithalatı güya yasakladı, ancak bu ticaretin Filistin ile yapılıyormuş gibi devam etmesine izin verdi. Gazete haberine göre, artık Türkiye’den yola çıkan gemilerin belgeleri Filistin olarak düzenleniyordu. Ama gemiler İsrail limanına yanaşıyor ve mallar İsrail’e teslim ediliyordu. Bu yöntem için Filistin’de kurulu olan ve Türkiye’den yola çıkarken malın alıcısı olarak görünen şirkete %3-5 arası bir komisyon ödeniyordu. Hepsi bu. Bunu bir yerden daha doğrulayabiliriz. Birkaç gün önce @inanmutlu1; Ticaret Bakanlığı verilerini esas alan dış ticaret istatistiklerinde olağanüstü saçma bir şey fark etmişti. Katliama uğrayan, aç bırakılan, bombalanan, hayatta kalmaya çalışan Filistinlilerin güya bizden aldığı çelik, çimento vb. ürünlerde astronomik artışlar vardı. İşte onun da sebebi buydu. Ticaret Bakanlığı İsrail ordusuna gönderilen malzemeyi bile Filistin’e gidiyormuş gibi gösteren bir düzenleme yapmıştı. İsrail ile anlaşarak böyle bir yöntem seçilmişti ve her şey kitabına uydurulmuştu.[1] Başka yöntemler de vardı. Örneğin; Yunanistan, Romanya, İtalya gibi ülkelerde kurulu şirketler üzerinden İsrail’e sevkiyatları gerçekleştiriyorlardı. Bu üç ülkeye bazı ürünlerin ihracatında kâğıt üstünde görünen yüksek artışın kaynağı da buydu. Bir de İsrail’in petrol ve yakıt sevkiyatını yapıyor olduğumuz gerçeği vardı. İsrail kendi petrolü olmayan bir ülkeydi ve tamamen dışa bağımlıydı. Bu ihtiyacını Azerbaycan’dan karşılıyordu. Petrolün sevkiyatını yapmak da bize yani Erdoğan hükümetine düşüyordu. Karşılığında varil başına 80 sent (0.8$) alıyoruz!? Bu konuda şu ana kadar sıfır yaptırım uygulandı. Yani göstermelik bir yaptırım bile uygulanmadı. Çünkü bu iktidar, İsrail’i zora sokacak hiçbir şey yapmazdı. Sadece lafta atıp tutuyor, kınıyor ve lanetliyordu! Ama bu iktidar, ne ihtiyaçları varsa karşılamaya devam ediyordu. Filistin halkı için ise onların işine yarayacak ciddi hiçbir şey yapılmıyordu. Sadece dua falan ediliyor, bağırıp çağrılıyordu.[2]
…
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ..