GAZZE BİZE NELERİ HATIRLATIRDI?
Ey, çocuklarının baş ağrısına, diş ağrısına ve burnunun kanamasına bile dayanamayan analar, babalar!.. En az 10 takım yedeği olmasına rağmen, hanımlarının beğendiği son model lüks pardösüyü alamadığı için üzüntü duyan kocalar!.. Anne babaları pahalı bir akıllı telefon alamadılar, kendilerini tatile çıkaramadılar diye onlara kızan ve kırılan çocuklar, delikanlılar!.. Arabalarının kaportası çizilmiş veya biraz çökmüş diye günlerce kızıp duran ve huzuru kaçan Müslümanlar!.. Ve ey, sevdiklerinin ciğerinde bir kötü huylu ur çıktı diye, dünyaları yıkılan ve yuvalarında karalar bağlayan insanlar!..
Oysa tarihten kutlumuz, Akdeniz’den komşumuz, Mescid-i Aksa’dan namus yurdumuz olan Gazze’de, 9 aydır; çoğu çocuk, kadın, masum 50 bin canımız katliama uğramış, 100 bin canımız yaralanıp sakat bırakılmış, 100 binden fazla bina yıkılmış, yüzlerce cami, okul, hastane bombalanmıştır. Ve bu yıkım ve soykırım, şimdi son sığınak Refah’ta da en acımasızca uygulanmaktadır.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, bugün dünyanın ve işbirlikçi iktidarlar yüzünden sessiz, tepkisiz ve etkisiz bırakılmış İslam coğrafyasının gözleri önünde, mazlum ve mağdur Filistin halkı, korkunç bir açlık, ilaçsızlık, gıdasızlık ve susuzluk içinde kıvranıp kırılmakta, kuduz İsrail, yardım konvoylarına bile ambargo uygulamaktadır.
Bu nedenle, imani mes’uliyet ve insani mecburiyetle, artık bizlerin de, dualarımızla, duyarlılıklarımızla, dayanışma duygularımızla, yetkilileri uyaracak mitingler ve sosyal medya etkinli davranışlarımızla ve her türlü yardımlaşma imkânlarımızla imanımızı ve insanlığımızı ispatlama zamanıdır!..
Bir hadis-i şerifte:
“(Yeryüzündeki bütün) Mü’minler; birbirlerini sevip sahip çıkmak, birbirine acıyıp kollamak, ve birbirlerini koruyup (sıkıntı ve saldırılardan) kurtarmak konusunda, (aynen) bir tek vücut gibi davranırlar. Nasıl ki vücudun bir uzvu hastalanıp yaralandığı zaman, (insanın) diğer bütün uzuvları ve organları da uykusuzluğa, acılar ve ateşler içinde kıvranmaya dûçar olurlar.” (Buhari, Edep: 27 – Müslim, Birr, 66) buyrulmaktadır. Yani eğer, başınız ağrırken ayağınız duymuyorsa, boynunuz kesilirken kolunuz acımıyorsa, Gazze, Arakan, Türkistan kıvranır, katliama uğrarken Türkiye’deki mü’minler rahatsız olmuyorsa; sinir sisteminiz ve din kardeşliğiniz dumura uğramıştır.
Aslında Gazze’ye destek; kendimize yardımdır, kendimize acımaktır… Geleceğimize ve güvenliğimize sahip çıkmaktır!.. Gazze’ye yardım, aslında insanlık haysiyetimize, iman hassasiyetimize ve ahiretimize yatırım yapmaktır!..
Çünkü Gazze; tarihin hep kötüler ve zalimler tarafından değil, bu sefer iyiler ve mücahit mü’minler tarafından yazıldığının vesikasıdır!..
Gazze; Hamas’ın iman fedaileri sayesinde, “Nice az ve zayıf toplulukların, (hayat, iman ve cihaddır; gerisi teferruattır!..”şuuruyla), nice güçlü kalabalıklara, Allah’ın izniyle galebe çaldığının” (Bakara: 249) belki de tarihteki en açık ve en canlı tezahür ve tecellisi olmaktadır.
Gazze; başta Türkiye’mizin ve bölgedeki tüm İslam ülkelerinin savunmasının Filistin’den başladığını… Çünkü Siyonist Yahudilere göre Arz-ı Mev’ud’un (güya onlara va’dedilen toprakların) en önemli kısmı Türkiye’mizin doğusunu ve güneydoğusunu kapsamaktadır. Bu nedenle Gazze, eğer HAMAS düşerse Siyonist ve emperyalist güçlerin ülkemize saldıracaklarını bize hatırlatıp uyarmaktadır!.. Yani Hamas, Filistin’in Kuvay-ı Milliyesi konumundadır!..
Gazze; Hz. Peygamber Efendimizin bir hadisinde: “(Ahir zamanda) O vakit en hayırlı cihadınız, sınırlarınızı (ve içindeki yurtlarınızı) korumak üzere nöbet tutmak (düşman saldırılarına karşı devamlı hazırlıklı olmak)tır. Bu rıbatın (sınırları ve vatanları korumanın) en faziletli yerlerinin başında ise ASKALAN (Gazze civarı) vardır!” (Taberani-El-Mu’cemu’l Kebir. 9. Cilt – 11138 nolu hadis) buyurdukları ğaybi hakikatin aynen ve mucizevi şekilde ortaya çıkmasıdır! Evet, bugün HAMAS komutanlarının çoğu Askalanlıdır!
Gazze; Hamas’ın tek başına 57’den büyük olduklarını, çünkü maalesef 57 İslam ülkesinin yapamadığını başardıklarını ve kudurmuş İsrail’in moralini, hatta belini kırdıklarını gösteren ibret levhasıdır!..
Gazze; şehitlerin aynı kefene sarıldığı, bir yaralının, başka mağdurların yaralarını sardığı ve yetimlerin birbirlerini teselli etmeye çalıştığı diyardır!
Gazze; imanın imkâna, cihadın küffara, takvanın tağuta, kısaca İbrahimilerin Nemrut’a üstün geldiği ve Kur’an’ın mübarek ilan ettiği (İsrâ: 1. ayet) kutsal coğrafyadır!..
HAMAS, dünyayı uyandırmış ve imanın imkâna galip geldiğini kanıtlamıştır!
HAMAS’ın bu şanlı direnişi, İslam’ın tüm insanlığa tebligatıdır!
HAMAS’a sahip çıkmak, kendi gelecek ve güvenliğimizi garantiye almaktır!..
HAMAS sayesinde, Batı halkları İslam’ı araştırmakta ve imana sarılmaktadır…
HAMAS, Siyonizm tehlikesini dünyaya tanıtmıştır!
Gazze; Rahmetli Erbakan Hocamızın “İsrail gâvuru laftan ve barış çağrılarından değil, ancak güçten ve silahtan anlar!” buyurdukları… Ve işte bunun için:
1- İslam Birleşmiş Milletler Teşkilatı,
2- İslam Ortak Pazarı,
3- Ortak İslam Dinarı,
4- İslam Savunma Paktı,
5- İslam İlim ve Kültür Dayanışma Vakfı gibi evrensel projeleri hazırladıkları… Ve bütün bunların resmen ve fiilen gerçekleşebildiğinin kanıtı olarak D-8’leri kurdukları ve çalıştırmaya başladıkları tarihi adımların ve talihli atılımların ne denli haklı, hayırlı ve gerekli olduğunun fotoğrafıdır!
…
MAKALEYİ OKUMAK/DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ..