YETİŞ YA RAB!
Şeytanın saltanatı, yıkılsın artık ya Rab
Bin bir Esma-i Hüsna’n, İsm-i Azam aşkına…
Yüreklerimiz buruk, beyinlerimiz harap
Yetiş imdadımıza, kutlu Kur’an aşkına…
Âlimler Bel’am oldu, amirler hep Firavun
Bürokrat Haman oldu, zenginler aynı Karun
Medet eyle Sultanım, Musa’sız kaldı Harun
Ahir zaman Nebisi, Resul zişan aşkına…
Sünneti tahrip olur, şeriatı sahipsiz
“Peygamber postacıdır…”, diyor arsız nasipsiz
Haçlı Siyon Kanunu, sistem oldu rahipsiz
Hak Bâtılı ayır Sen, yüce Furkan aşkına…
İstismarcı münafık, ve inkârcı zındıklar
Gizli ittifak yapmış, tuzak olmuş sandıklar
Horlanıp dışlanıyor, şu bir avuç sadıklar
Gayrı va’din tamamla, bağrı giryan aşkına…
Ne hürriyet kaldı Dost, ne de haysiyetimiz
Bak dumura uğradı, tüm hassasiyetimiz
Hayra huzura dönsün, şu Hak siyasetimiz
Erbakan’la şahlanan, bu son Davan aşkına…
Biz layık olamadık, İzzetin hakkı içün
Feryadı arşa çıkan, çaresiz hakkı içün
Mazlumlar hatırına, Hazretin hakkı içün
Doğsun zafer güneşi, sadık kurban aşkına…
Günah kiri köreltti, gönül gözlerimizi
Yalan riya kirletti, hayır sözlerimizi
Bak çaresiz yönelttik, Sana özlemlerimizi
Ey Can, nur tecelline, dalmış hayran aşkına…
Müslümanlar perişan, Âlem-i İslam garip
Son sistem şeytaniler, mü’minlerle muharip
Halimiz Sana ayan, vicdanımız muzdarip
Va’dini izhar eyle, kesin bürhan aşkına…
Rüzgârlar “Hu…” çekiyor, Cennet kokuyor reyhan
Huşûyla zikrediyor, cümle zerrat-ı cihan
Şiddeti zuhurundan, Zatın gafile nihan
Her şeyde Hak sırrını, gören seyran aşkına…
Mesihiyet haberin, veren Kur’an-ı Hekim
Mehdiyet müjdesini, veren Nebiy-i Kerim
Saadet devrimini, Erbakan’dan dinlerim
O ki hikmet hazinen, bilge deryan aşkına…
Umutsuzluk küfürdür, cahiller bocalıyor
Çok şükür Milli Çözüm, yolunda çabalıyor
Milyarlarca dualar, Rahmet kapın çalıyor
Yetiş lütfun arayan, her yol her an aşkına…