Barış harekatının 37. yıldönümünde gazetemize önemli açıklamalarda bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Siyasi Danışmanı Prof. Dr. Ata Atun, “Sayın Ecevit diplomasiyle nasıl çözeriz, nasıl ederizin peşinde koşarken, rahmetli Erbakan’ın tutumu gelişmelerin o yönde ilerlemesine mani oldu. Barış harekatı kararının alınmasında asıl ağırlığı rahmetli Erbakan koydu” dedi.
Bu gerçekleri standart vatandaş olarak bilmediğini, cumhurbaşkanlığının arşivlerine baktığında öğrenme imkanı bulduğunu belirten Prof. Ata Atun gazetemize yaptığı açıklamada, Ecevit’in çok ürkek davrandığını fakat rahmetli Erbakan’ın özellikle MGK’da bastırması, ikinci harekatı istemesi hatta Kıbrıs’ın tümünü talep etmesinin ordunun elini kolaylaştırdığını ve böylece ikinci harekatın önünün açıldığını söyledi.
KKTC Cumhurbaşkanı Siyasi Danışmanı Prof. Dr. Ata Atun, ülkemizde zaman zaman tartışma konusu olan Kıbrıs Barış Harekatı’na ilişkin tarihi gerçekleri gözler önüne serdi.
YAFEM tarafından Yalova’da düzenlenen Türk Dünyası Basın Mensupları Buluşması’na katılan Prof. Dr. Ata Atun, barış harekatının 37. yıldönümünde gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.
Erbakan olmasaydı harekat bu kadar başarılı olmazdı
Ülkemizde tartışma konusu olan barış harekatı kararını dönemin koalisyon hükümetinde kimin istediğine ilişkin tartışmalarına son vermesi beklenen açıklamasında Prof. Ata Atun, ” Ecevit’in hükümet ortağı Sayın rahmetli Erbakan olmasaydı, barış harekatı bu kadar başarılı yürütülemez ve ikinci harekat kesinlikle bu kadar iyi sonuçlanamazdı. KKTC halkı için hayati kararların alınmasının kökeninde dönemin başbakan yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın yatıyor. Allah kendisine gani gani rahmet eylesin” dedi.
Ecevit çok ürkek davrandı
Cumhurbaşkanlığı arşivlerdeki belgelere göre Ecevit’in çok ürkek davrandığının altını çizen Prof. Dr. Ata Atun, “Rahmetli Ecevit, hala diplomasiyle nasıl çözeriz, nasıl ederizin peşinde koşarken, Sayın Erbakan’ın tutumu gelişmelerin o yönde ilerlemesine mani oldu. Ecevit çok ürkek davranıyordu. Barış harekatı kararının alınmasında asıl ağırlığı rahmetli Erbakan koydu. Erbakan daha çok ‘ Harekatı yapalım, Kıbrıslı Türkler tehlike içerisinde. Onları zulümden kurtarmak için bu fırsat bir daha elimize geçmeyebilir.’ demiştir. Erbakan’ın bu tutumunun etkisiyle Türkiye, adanın garantörü sıfatıyla 1960 Anayasası’nın ek 1. Maddesine dayanarak barış harekatını yapmıştır” dedi.
Arşivlere bakınca öğrendim
Söz konusu bilgilere uzun bir süre sonra KKTC Cumhurbaşkanlığı arşivlerine ulaşma imkanı bulmasının ardından ulaştığını söyleyen Prof. Dr. Ata Atun, ” Biz bu gerçekleri, standart, vasat vatandaşlar olarak bilmiyorduk. Ancak benim daha sonra Cumhurbaşkanlığının arşivlerine bakma imkanım olunca bunları öğrendim” ifadesini kullandı.
Barış harekatı olmasaydı hayatta olmayacaktım
Kıbrıs Barış Harekatı’nın adada Türk varlığı açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Atun, bu konuda Girit örneğini verdi. Atun sözlerini şöyle sürdürdü:
Şu nokta çok iyi bilinmeli, Kıbrıs Barış Harekatı olmasaydı biz hayatta olmayacaktık. Girit’te bugün olduğu gibi Kıbrıs’ta da Türk kalmayacaktı. Sadece belki evini barkını terk etmek istemeyen, orada ölmek isteyen yaşlılar kalacaktı. Ben o dönemde 21 yaşındaydım. Ve büyük ihtimalle Kıbrıs Barış Harekatı olmasaydı bugün ben de hayatta olmayacaktım. Barış harekatı bu yüzden bizim kaderimiz bakımından çok önemlidir. Türkiye’nin kaderiyle ilgili de çok önemlidir. Çünkü Türkiye’nin ada üzerindeki garantörlüğünün devam etmesi bu harekat sayesinde olmuştur. Şu anda eğer Kıbrıs’ta Rum kesimi ile Mısır arasında hidrokarbon yataklarıyla ilgili yapılan anlaşmaya Türkiye itiraz edip, ‘ durun bakalım, orada benim de hakkım var’ diyebiliyorsa, bu barış harekatı dolayısıyla sürdürdüğü garantisinden kaynaklanıyor.