Anasayfa Genel ANKARA YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İlahiyat Fakültesi Öğretim ÜyesProf. Dr. Mehmet Halil Çiçek’ le röportaji

ANKARA YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İlahiyat Fakültesi Öğretim ÜyesProf. Dr. Mehmet Halil Çiçek’ le röportaji

Yazar: yonetici
0 Yorum 219 Görüntüleyen

ANKARA YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ

İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi

Çok değerli ve duyarlı Hocamız, Prof. Dr. Mehmet Halil Çiçek Beyefendinin, Milli Çözüm Dergimiz için yanıtladığı sorular ve çok ilmi ve önemli bir röportaj:

        

Milli Çözüm Dergisinden Nevzat Gündüz: Hocam; dinimizde “Tecdid” yenileyici ve öze dönücü ıslah ve irşat hareketlerinin gereği ve bununla ilgili hadis-i şeriflerin işaret ve beşaretleri konusunda bizleri aydınlatır mısınız?

Prof. Dr. Mehmet Halil Çiçek: Bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.

Öncelikle şunun bilinmesi gerekir: İslam ümmetinin tarih boyunca gelişen ve değişen şartlar, gelişmeler, bilimsel açılımlar ve düşünsel derinlikler muvacehesinde İslam’ı anlamanın, anlatmanın, hazır hale getirmenin ve temellendirmenin adıdır tecdit. Tecdit tarihî süreç içerisinde ilmî, amelî, ahlakî, itikadî ve siyasî alanların hangisinde İslam’ın ana mefkûresinde bir yıpranma, zedelenme, aşınma, yanlış anlaşılma ve inhirafa doğru sapma varsa onu restore etme, İslam’ın asaletini koruyarak tamir etme, zihinleri meşgul eden problemlere cevap verme, inhirafları giderme, o alana bir canlılık kazandırma ve yeniden bir heyecan katmadır. Örneğin; Emevî iktidarı döneminde başta ırkçılık olmak üzere adam kayırma, kamu malını özel kişilere verme gibi yanlış siyasî uygulamalar nedeniyle İslam ümmetinin siyasî yapılanmasında ve siyasî uygulamalarında çok sıkıntılar ve problemler baş göstermişti. Ömer b. Abdülaziz’in adil, hakkaniyetli ve merhametli siyasetiyle İslam’ın siyasal yapılanmasındaki sıkıntılar önlenmiş oldu. Birinci müceddit kabul edilen Ömer b. Abdülaziz’in siyasî tecdit hareketiyle o sıkıntılar giderildi ve İslam ümmeti rahat bir nefes aldı. Yine bir müceddit kabul edilen Gazali (ö. 505) felsefenin istilasına uğrayan ve inançta önemli bir sapma yaşayan birçok Müslüman için düşünsel, bilimsel ve ameli sapmaların giderilmesine vesile oldu. Dolayısıyla tecdit İslam’ın asaletini bozmadan, Kitap ve Sünnetin ruhundan kopmadan ve reformist saplantılara düşmeden İslam’ı güncellemenin ve çağın ilcaatı doğrultusunda okumanın adıdır. Bu itibarla tecdit; İslam ve Müslümanlar için dinamizmdir, heyecandır, zindeliktir, çağın meydan okuyuşlarına karşı duruştur, cevaptır, arınma ve çağın kirlerinden arıtmadır. Tecdidi bu şekilde okumak gerekir. Tecdit asla reform değildir ve dinin asaletine dokunma değildir. Asaletini ve salahiyetini çağın yeni ilmî ve siyasî gelişmeleri doğrultusunda yeniden okuyup değerlendirmek ve başkasına da göstermektir.

Şunu unutmamak gerekir: Bazı âlimlerin de ifade ettiği gibi; her çağdaki tecdit sadece bir alanda değil kimi zaman da birden fazla alanda ve bazen de lokal bir alanda da olabilmektedir. Konu uzundur, bununla iktifa edelim.

          

Milli Çözüm Dergisi: İslam tarihindeki tecdit hareketlerini ve önder şahsiyetlerini, genel bir özetlemek ve örneklendirmek icap etse, kimleri hatırlamalıyız?

 

 

 

 

 

 

 

RÖPORTAJ’IN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi