Anasayfa O Hep Haklı Çıktı Çoğu Gitti Azı Kaldı DEMOKRASİ HÜKÜMDARI VE MAFYA İKTİDARI

DEMOKRASİ HÜKÜMDARI VE MAFYA İKTİDARI

Yazar: yonetici
0 Yorum 294 Görüntüleyen

DEMOKRASİ HÜKÜMDARI

VE

MAFYA İKTİDARI

      

AKP iktidarının, bakanlarının ve yüksek bürokratlarının, MAFYA oluşumlarıyla irtibatları sürekli gündem olmaktaydı. Gayrimeşru işlerde ve faili meçhul cinayetlerde kullanmak ve çok yüksek miktarda kirli paralar kazanmak karşılığı bu yapılanmalara kolaylık sağlamakla ilgili çeşitli iddialar dolaşmaktaydı. Kıbrıs’ta, devlet kurumlarının göz yumması dışında öyle sıradan katillerin gidip cinayet işleyerek Türkiye’ye dönmesi imkânsız sayılan bir suikastla öldürülen MAFYA babası Halil Falyalı’nın iktidarla, Bakanlarıyla ve bürokratlarıyla ilgili pek çok kanunsuzlukları ve yolsuzlukları bilip, belgelediği için, ortadan kaldırıldığı yazılıp konuşulmaktaydı. Mehmet Ağar’ın ve oğlu Elâzığ AKP Milletvekili Tolga Ağar’ın özel gemilerle yapılan ve tonlarca ağırlığa ulaşan uyuşturucu kaçakçılığına bulaştıkları… Binali Yıldırım’ın oğlunun milyarlarca dolarlık ne haltlar karıştırdığı… Süleyman Soylu’nun kimlere ve hangi yöntemlerle ne imkânlar sağladığı ve bütün bunların nasıl örtülüp saklandığı konusundaki ithamlar ayyuka çıkmıştı. Zaten Devlet Bahçeli, meşhur MAFYA babası olarak tanınan, hatta bu iddiayla mahkûm olup hapis yatan şahıslara “Sadık dava arkadaşım!..” diye sahip çıkmakta ve makamında saygıyla ağırlamaktaydı!?..

KKTC’den Türkiye’ye Uzanan Mafya Bağları ve İkinci Susurluk Vakası[1]

Türkiye’nin, ismini organize suç örgütü lideri Sedat Peker’den öğrendiği KKTC’nin kumarhane ve bahis kralı Halil Falyalı, 28 Temmuz 1996’da İstanbul’da öldürülen kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal’a benzer bir biçimde ortadan kaldırılmıştı. Falyalı’nın Topal’la benzerliği öldürülüş biçimi ile sınırlı sanılmasındı. Kumarhaneler, yasa dışı bahis, paramiliter güçler ve çetelerle olan ilişkiler, siyasetle kurduğu yakın bağlar ve kendilerini koruyacağına inandıkları sahip oldukları derin bilgiler, Topal ile Falyalı’nın diğer benzer yönlerini oluşturmaktaydı. Topal, İstanbul’un göbeğinde, aracının içinde, bazı siyasiler ve devlet görevlileri ile birlikte hareket ettikleri Susurluk skandalıyla ortaya çıkan Abdullah Çatlı önderliğindeki çete tarafından suikasta uğramıştı. Özel harekât polislerinin de içinde olduğu bu çete öyle pervasızdı ki, cinayeti Uzi marka silahlarla işlemekten sakınmamışlardı. Kullandıkları silah, neredeyse bir imza gibiydi; zira o tarihte bu silah sadece Özel Harekât Polislerinde bulunmaktaydı.

Öldürülen gazeteci Kutlu Adalı

Aynı Uzi marka silahlar, KKTC’de gazeteci Kutlu Adalı cinayetinde de kullanılmış, ama bu cinayet de nedense faili meçhul bırakılmıştı. Sedat Peker, Adalı için Susurluk hükümlüsü Korkut Eken’in o yıllarda kendisini aradığını ve bu konuda kardeşini görevlendirdiğini anlatana kadar faili aslında açıktı, ama Adalı’nın ölümüyle ilgili hiçbir işlem yapılmamıştı. Hâlâ da göstermelik soruşturmalar dışında inandırıcı adımlar atılmamıştı.

Falyalı kim olmaktaydı?

KKTC’de öldürülen Halil Falyalı, Susurluk’tan bu yana uzanan zincire eklenen son halkalardan biri konumundaydı. KKTC basınına göre, buradaki hâkimiyetinin de etkisiyle, hayırsever bir iş insanıydı!? Ancak Peker’in açıklamalarından sonra açığa çıkan kayıtlar, Falyalı’nın yıllarca bu maske altında rahatça hareket ettiğinin kanıtıydı. Falyalı, KKTC’de “yedi yıldızlı” olarak anılan Les Ambassadeurs Hotel & Casino‘nun sahibi olmaktaydı. Bunun yanında Fly Oil, Girne Marina, çeşitli bahis siteleri, restoranlar ve bilgi teknolojisi şirketleri de vardı. Avrupa’ya uzanan yasa dışı bahis sitelerini yöneten isim olarak da tanınmıştı. 20 yıl önce kumarhanede güvenlik görevlisi olarak çalıştığı söylenen Falyalı, hızlı bir biçimde o kadar zenginleşti ki, ismi 2004’te İngiltere’nin köklü kulüplerinden Fulham’ı satın alabilmek için pazarlık yaptığı haberleri ile gündeme taşınmıştı. Yapılan açıklamalarda Falyalı kardeşlerin kulübe 100 milyon sterlin önerdiği ancak sahiplerinin satmaya yanaşmadığı vurgulanmıştı.

Futbol, siyasetin ve mafyanın vazgeçemediği alanlardan biri sayılırdı!

Falyalı, belki Fulham’ı satın alamadı ama KKTC’de futbolla hep yakından alâkalıydı. Mağusa Türk Gücü kulübüne 2008-2012 yılları arasında başkanlık yapan Falyalı, 2017-2018’de de kulübün sponsorluğunu almıştı.

Falyalı’nın suç kaydı!

Falyalı’nın ismi Türkiye’nin gündemine aslında Peker’in videolarından önce, 2016’da taşınmıştı, ancak o zaman kamuoyu için tanınan bir isim sayılmazdı. 2016’da İstanbul merkezli düzenlenen yasa dışı bahis operasyonunda tüm izler Falyalı’nın Kıbrıs’tan İngiltere’ye uzanan yasa dışı bahis zincirinin en önemli halkası olduğunu ortaya koymaktaydı. O tarihteki belirlemelere göre, bahis çetesinin günlük kazancı 40 milyon dolardı. Yasa dışı bahis sitelerinin Türkiye’deki merkezlerine düzenlenen operasyonlarda 780 milyon dolar ele geçirildiği haberleri de basına yansımıştı. Yasa dışı bahis zincirinin Türkiye’ye verdiği zarar, yine o tarihteki haberlere göre yıllık 12 milyar dolara ulaşmıştı.

Veysel Şahin’in iddiaları

Kıbrıs’ta Falyalı gibi bahis baronu olduğu iddia edilen bir diğer isim Veysel Şahin, 2017’de, bir yıl önce gerçekleştirilen bahis soruşturması kapsamında İstanbul’da tutuklanmıştı. Gazeteci Timur Soykan, Şahin’le ilgili kaleme aldığı yazıda, “17 Temmuz 2017’de çok ilginç bir gelişme yaşandı. Veysel Şahin, ağaçtan düşerek yaralanan babasını İstanbul’da hastaneye götürmek için özel uçağıyla Sivas’a geldi. Gözaltına alınan Veysel Şahin tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konuldu. İddiaya göre; Veysel Şahin’in el konulan para ve mal varlığı 780 milyon dolardı. Veysel Şahin’in hakkındaki tutuklama kararlarına karşın neden Türkiye’ye geldiği ise kilit bir soru olarak karşımızda duruyordu” ifadelerini kullanmıştı.

MAKALENİN TAMAMI.. İÇİN TIKLAYINIZ.

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi