Anasayfa » İSLAM SÜFYAN’I, DİNDAR KAHRAMAN ROLÜYLE TAHRİBAT YAPACAKTIR!

İSLAM SÜFYAN’I, DİNDAR KAHRAMAN ROLÜYLE TAHRİBAT YAPACAKTIR!

Yazar: yonetici
0 Yorum 480 Görüntüleyen

İSLAM “SÜFYAN”I,

DİNDAR KAHRAMAN ROLÜYLE TAHRİBAT YAPACAKTIR!

Yardımcıları ise Yalancı ve Yalaka Dalkavuklardan Oluşacaktır!

        

Yalan; pek çok kötülüğün kılıfı ve nice zulmün kaynağı büyük bir günah olduğu için dinimizde şiddetle yasaklanmış; hatta Hadis-i Şerif’lerde; “Yalan konuşmak, va’adinden caymak (sözünü tutmamak) ve emanete hıyanette bulunmak (yönetimle ilgili görev ve yetkileri kötüye kullanmak)”, münafıklık sayılmıştır. Özellikle amirlerin, âlimlerin ve ticaret ehlinin yalan söyleyip halkı avutması daha ağır bir suç olarak haram kılınmış ve Hz. Peygamber Efendimiz, “Bizi aldatan bizden değildir!” buyurmuşlardır. “…Öyle ise iğrenç bir pislik olan putlara (ve tağutlara tapınmaktan) sakının ve yalan söz söylemekten de (kesinlikle) kaçının (ki rızama ve huzura erişesiniz.)” (Hac: 30 son kısım) ayetinde Cenab-ı Hak yalancılıkla puta tapıcılığı bir tutmuşlardır. Yalanı bir sığınma aracı ve zorlukları kolaylaştırıcı sananları da Kur’an: “Ey iman edenler, Allah’tan korkun (kendinize çekidüzen verin) ve (her konuda mutlaka) doğru ve uygun söz söyleyin. Ki (Allah) amellerinizi (karşılıklı muamelelerinizi) ıslah etsin (iyileştirip düzeltsin) ve günahlarınızı bağışlayıp (kötülüklerinizi gidersin)” (Ahzab: 70-71) şeklinde uyarmıştır.

Hz. Peygamber Efendimiz: “(Ey Resulüm!) Emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Seninle beraber (küfür ve kötülükten) tevbe edenler de (böyle davransın). Ve (sakın) azıtıp (haddinizi aşmayın). Çünkü O, yaptıklarınızı Görendir.” (Hud: 112) ayetinin geçtiği “Hud Suresi beni sarsıp ihtiyarlattı!” buyurmuşlardır.

“Ey iman edenler! (Kendiniz yapmadığınız ve) Yapamayacağınız şeyi niçin (boşuna hava atmak kastiyle başkasına) söylersiniz? (Böyle) Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah katında büyük bir buğuz ve kızgınlığa (sebebiyet verecek ve aleyhinize bir suç teşkil edecektir).” (Saff: 2-3) ayetlerinin ikazları asla unutulmamalıdır.

Atatürk’e İslam Süfyan’ı gözüyle bakılması hem Hadis-i Şerif’lere hem de yaşanan hakikate aykırıdır. Çünkü:

1- Mustafa Kemal asla dindarlığa, din istismarına ve riyakârlığa kalkışmamıştır. Hatta içki gibi bazı şahsi kötü alışkanlıklarını halktan gizleme gereği bile duymamıştır.

2- Diyanet İşleri Başkanlığını kurmak, dönemin en büyük âlimlerinden Elmalılı Hamdi Yazır’a Kur’an-ı Kerim’in Türkçe tefsirini yaptırmak, Askere Din Kitabı yazdırıp okutmak suretiyle İslam’ın temel kurum ve kurallarını korumaya almıştır.

3- İslam’ın aslına değil, softalığa ve hurafeci anlayışa karşı çıkmıştır.

Bütün bunlara rağmen, üstelik dindar kahraman bilinen bazı şahısların, her başı sıkıştıkça yalana başvurmaları ve verdiği sözlerin tam aksine davranmaları kafaları karıştırmaktadır. Ve yandaş yalakaları bile bu masiyetlere hikmet ve mazeret uydurmaktan bıkmışlardır.

 

 

..

 

makalenin tamamı için tıklayınız…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi