Yıllar Önce DİB Başkanlığına Gönderdiğimiz
TARİKAT RAPORU:
Diyanet İşleri Başkanımıza Çağrı:
Manevi Karakol ve Kışlalar Hükmündeki TARİKAT ve CEMAAT’leri,
Disiplinize Edip Denetlemek Üzere Diyanet Bünyesinde
BİR TASAVVUF ÜST KURULU OLUŞTURULMALIDIR!
Çok Muhterem Diyanet İşleri Başkanımızın yüksek dikkatlerine…
Ülkemizdeki Tarikat ve Cemaatler, resmen ve hukuken yok sayılan, ama fikren ve fiilen oldukça yaygın ve saygın bulunan, sosyal ve doğal Dini oluşumlardır. Kontrol dışı olmaları nedeniyle her türlü istismar ve manipülasyona müsait bu yapılanmalara hem meşruluk hem de sorumluluk kazandıracak tarihi ve talihli bir adıma acilen ihtiyaç vardır ve bu görev ve şeref, Zatı Âlinize ve yüce mevkiinize layıktır.
Hayırlı hizmetleri ve yararlı hedefleri istismar ve suistimal ederek ve dış güçlerin güdümüne girerek DİN VE DEVLET tahribine yönelen FETÖ bahanesiyle, Türkiye’deki bütün Tarikat ve Cemaatlere yönelik topyekûn bir karalama ve hepsinin kökünü kurutma fikir ve faaliyetleri, en az FETÖ kadar tehlikeli bir hal almıştır. Ve hele bir takım Prof. Doç. etiketli ve dini konularda yetkili zannedilen bazı zevatın bu yöndeki talihsiz tavırları, büyük tahribatlara yol açmaktadır. Oysa tarikatlar ve cemaatler; İslam’ın ibadet ve ahlâk esaslarının titizlikle ve manevi otokontrol sistemi içinde yaşanmasını sağlayan ve Kur’an’da tanışma ve dayanışma vesilesi olsun diye “insanların şu’be ve kabilelere ayrıldığı” vurgulanan fıtri (doğal ve sosyal) oluşumlardır.
“Ey insanlar, gerçekten Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle (kolaylıkla) tanışmanız (ve farklı yetenek ve faziletlerinizden yararlanmanız) için sizi (değişik) kavimler ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim ve değerli) sayılanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca (kötülükten sakınma, iyilikte yarışma konusunda) en ileride olan kimselerdir. Şüphesiz Allah (her şeyi hakkıyla) Bilendir, Habir’dir.” (Hucurat: 13)
Evet, Tarikat ve Cemaatler İslam ovalarına, bağçalarına hayat ve huzur suyu taşıyan kanallar konumundadır. Bu kanalların kurutulması, manevi ve ahlâki hayat damarlarının kansız bırakılmasıdır. Ancak bu kanallara zehirli kirlerin ve şeytani fikirlerin karışması da, mensuplarının zehirlenmesine ve FETÖ gibi çok tehlikeli bir tehdit haline gelmesine yol açacaktır. Bu nedenle çağımızın şartlarına ve ihtiyaçlarına uygun olarak Tarikat ve Cemaatlerin yeniden yapılandırılması, resmiyet ve mesuliyet kazandırılması, öğretilerinden sohbet derslerine, gelir giderlerinden sosyal hizmetlerine bütün faaliyetlerinin şeffaf olması ve devlet disiplini ve denetimi altına alınması artık bir zaruret halini almıştır.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…