TSK’YI HİZAYA SOKMAK(!)
KİMLERİN İŞİNE YARAYACAKTI?
Her bakımdan güçlü, disiplinli ve eğitimli… Dosta güven, düşmana endişe verici… Teknolojik ve psikolojik (inanç ve ideal) yönden yeterli ve milletiyle kenetlenmiş bir TSK; hem Ülkemizin, hem Milli birlik ve dirliğimizin sigortası konumundadır. Ordumuzu gereğinden fazla azaltmaya, zayıflatmaya, komuta kademesini ve emir-komuta zincirini laçkalaştırmaya yol açacak her türlü girişimin; sonunda telafisi imkânsız felaketlere neden olacağını anlamamak ahmaklıktır. Elbette Ordunun, üstelik dış odaklarla birlikte gizli bir “Vesayet Cuntası” oluşturması; halkın iradesine ve seçilmiş hükümetlere darbeler yapması, hıyanetin daniskasıdır ve bunu önleyici tedbirler mutlaka alınmalıdır. Ancak Milletin bir parçası olan TSK’nın, Ülkemize ve Milli bütünlüğümüze yönelik tehdit ve tehlikeler karşısında sorumsuz ve duyarsız kalmasını beklemek ise Ordu-Millet kavramının doğasına aykırıdır.
Milli Çözüm Dergisi’nde (Ağustos 2011’de) şunları sormuştuk:
1- Hasdal’da hapsedilen general sayısı 50’yi geçen, Harp Akademileri Komutanlığında görevli her yedi komutandan biri zindana tıkılan bir ordu, nasıl yurt savunması yapacak ve hangi moralle düşmanla savaşacaktı?
2- Bu tutuklamalar dış tertipli bir tezgâh ve tuzaksa; ehli iz’an ne zaman karşı çıkacak ve Milli vicdan ne zaman uyanacaktı?
3- Yok bu komutanlar gerçekten suçluysa ve Müslüman milletin inancına ve iktidarına sataşmak için komplolar kuruluyorsa; Peygamber ocağımızı bu hale sokan Mason İttihat ve Terakki kafasından ve NATO tahribatından, bu kutsal kurum ne zaman kurtulacaktı?
4- Mevcut iktidar, TSK’yı karalama ve kolunu kanadını kırma operasyonlarına taşeronluk yapıyor ve bununla siyasi rant topluyorsa, bu güdümlü demokrasiyle ülkemiz nereye varacaktı?
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…