Hizbullah’ın Lübnan ve Suriye’deki üyelerine dağıtılan çağrı cihazlarının aynı anda patlatılması sonucu, ilk bilgilere göre 30 kişi ölmüş, 300 kişi ağır yaralanmış, 3 bin kişi ise yaralanıp hastanelere kaldırılmıştı. Yaralıların birçoğu ellerini ve gözlerini kaybetmiş, kemer takılan bel bölgelerinden yaralanmış durumdaydı. Cep telefonlarına göre teknik takibi daha zor olduğundan, radyo sinyalleriyle haberleşme sağlanan çağrı cihazlarının, bazı örgütlerce tercih edildiği konuşulmaktaydı. Amerikan firmalarınca üretildiği saptanan ve Ürdün üzerinden satışı yapılan bu çağrı cihazlarının Hizbullah örgütüne ve üyelerine dağıtıldığının MOSSAD ajanlarınca tespiti yapılmış olmalıydı. Bu cihazlara ya üretim aşamasında veya Hizbullah’a satışı sırasında, hem özel yazılımlar ve minyatür bombalar yerleştirilip İsrail tarafından tertiplenen siber saldırılarla aynı anda patlatıldığı anlaşılmaktaydı. Ve tabi Hizbullah yetkililerinin bu satışların ve dağıtımın her aşamasında çok büyük hataları vardı ve bu cihazların mutlaka incelenmesi lazımdı. Hatta, Hizbullah’ın çeşitli kademelerinde MOSSAD ve CIA ajanı kiralanıp kullanıldığı üzerinde de durulmalıydı.
Ve maalesef bu feci olayda Beyrut Büyükelçisi de yaralanan İran’ın ve Hizbullah’ın, artık İsrail’e karşı kurusıkı çıkışlarını bırakıp, can yakıcı ve caydırıcı yanıtlar vermesi kaçınılmazdı. Çünkü bu terör saldırısının hemen arkasından bir gün sonra Siyonist İsrail; bu sefer Hizbullah’ın üst kademe yöneticilerinin kullandıkları el telsizlerini patlatarak 17 kişinin ölümüne ve 500 kişinin de yaralanmasına yol açmışlardı.
Beyrut’ta Siber Saldırı ve Sonuçları
Lübnan’da taşınabilir çağrı cihazlarının patlatılması sonucu çok sayıda kişi hastanelere taşınmıştı. Aralarında İran’ın Lübnan Büyükelçisi Mojtaba Amani‘nin de bulunduğu en az 3 bin kişi yaralanmıştı. Söz konusu patlamada ilk belirlemelere göre 30 kişinin hayatını kaybettiği anlaşılmıştı. Patlama anları ülkenin birçok bölgesinde yaşanmıştı. Lübnan resmi ajansı NNA’ya göre, İsrail’in ‘pager’ isimli çağrı cihazlarına sızması sonucu çok sayıda Lübnanlı şaşkın ve perişandı.
Lübnan Sağlık Bakanı tarafından yapılan açıklamada, Lübnan’daki bombalı saldırılarda ilk belirlemelere göre üçü çocuk olmak üzere 30 kişi ölmüştü. 3 binden fazla kişinin yaralandığı ve 300 yaralının da durumunun kritik olduğu aktarılmıştı. Yapılan açıklamada, “Beyrut’un güney banliyöleri ile Lübnan’ın birçok bölgesinde benzeri görülmemiş düşmanca bir güvenlik olayı yaşandı. Yüksek teknoloji kullanılarak taşınabilir pager sistemleri patlatıldı ve çok sayıda yaralı olduğu, yaralıların hastanelere nakledildiği bildirildi.” ifadeleri kullanılmıştı.
Lübnan’da bazı çağrı cihazlarının, sahiplerinin üzerindeyken patladığı anlar sosyal medyaya yansımış ve bütün dünyada şaşkınlıkla karşılanmıştı. Görüntülerde, taşınabilir cihazların sinyal vermesiyle sahipleri tarafından ellerine alındığı ve bu esnada infilak ettiği anlaşılmıştı. Yaralanan çok sayıda kişinin Hizbullah mensubu olduğu ortaya çıkmıştı.
Lübnan hükümeti İsrail’i suçlamıştı!
Lübnan, çağrı cihazı patlamasını İsrail saldırısı olarak aktarmıştı. Lübnan Enformasyon Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ilk verilere dayanılarak olayın arkasında İsrail’in olduğu bilgisi paylaşılmıştı. Lübnan Enformasyon Bakanı Ziyad el-Makari de olaydan İsrail’i sorumlu tutarken, saldırıların sorumluluğunun uluslararası topluma ait olduğunu vurgulamıştı.
Hizbullah’ın açıklaması
Lübnan Hizbullah’ı, ülke genelinde mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarının patlamasından İsrail’i sorumlu tutarak bu saldırıya karşılık vereceğini duyurmuşlardı.
Lübnan Hizbullah’ı, yaptığı yazılı açıklamada, ‘yürüttükleri araştırma ve ellerindeki bilgilerin ışığında ülke genelinde sivilleri de hedef alan çağrı cihazlarının patladığı saldırıdan tamamıyla İsrail’i sorumlu tuttuğunu’ vurgulamıştı. Açıklamada, ‘İsrail’in bu günahkâr saldırı için ister beklesin ister beklemesin hakkı olan cezayı alacağı’ hatırlatılmıştı. Umarız bütün bunlar kof çıkışlar ve kurusıkı palavralar olarak kalmazdı.
Patlamaya ilişkin iki senaryo vardı!
Askeri uzmanlara göre Lübnan’daki çağrı cihazlarının patlamasına ilişkin olası senaryolardan birisi; birilerinin bu cihazların çalıştığı dalgaları, cihazların bataryalarını patlamalarına yol açacak şekilde ısıtmak için kullanılan bir teknikle hacklemeyi başarmış olmasıydı.
Diğer senaryolarda da cihazların belirli bir sinyal alındığında patlayabilecek bataryalarla donatılarak patlatılmasıyla alâkalıydı. Bu senaryonun ise Lübnan Hizbullahı’nın bu cihazlardan yeni bir sevkiyat yaptığına dair Batı medyasında yer alan haberler tarafından desteklendiği konuşulmaktaydı…
…
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ..