Anasayfa Adil DüzenADİL DÜZEN-MAKALELER 2019 BEKLENEN İNKILAP YILI MIYDI?

2019 BEKLENEN İNKILAP YILI MIYDI?

Yazar: yonetici
0 Yorum 275 Görüntüleyen

2019 BEKLENEN İNKILAP YILI MIYDI?

      

“İşte biz (galibiyet ve hâkimiyet) günlerini (ve dönemlerini) insanlar (toplumlar) arasında (böyle dolaştırıp) devredip dururuz” (Al-i İmran: 140) ayetinde işaret edildiği gibi; Hak’ka ve adalete dayalı medeniyetlerle, Bâtıl’a ve zulme dayalı medeniyetler, yeryüzünde sıra ile hükümran olmaktadır.

“Her ümmet için bir ecel (hâkimiyet süreci) vardır. (Her devlet ve medeniyetin belirli bir ömrü bulunmaktadır.) Onların ecelleri (yıkılış süreçleri) gelince, ne bir saat ertelenip geri bırakılır, ne de öne alınır. (Tam zamanında çöküp dağılır. Adaleti uygulayan ve ilme dayanan devletler ayakta kalır, zulüm yapan ve bilimden geri kalan devletler yıkılır.)” (A’raf: 34) ayetleri de bu gerçeği haber buyurmaktadır.

Hatırlayınız, meşhur İslam Komutanı Tarık bin Ziyad -Miladi 720 yılında- sonradan kendi adını alacak olan Cebelitarık boğazından geçerek İspanya’yı fethe başlamış, Miladi 750 yılında Emevi halifesi Hişam’ın torunu Abdurrahman bin Muaviye ise Endülüs İslam Devletini kurmuşlardı. Bu muhteşem medeniyet 700 seneden fazla yaşamış, sonunda 1492’de yıkılmıştı.

İnsanların ortalama ömürleri 60-70 sene olmasına karşılık, medeniyetlerin hâkimiyet süreçleri 600-700 sene civarındadır. Ne var ki bir medeniyetin duraklama ve gerileme dönemleri, diğer medeniyetin filizlenme ve boy verme süreçleri olmaktadır. Bilimsel tespitlerle de uyuşan bazı tahmin ve tahlillere göre insanlık; 32 bin sene toplayıcılık, 16 bin sene avcılık, 8 bin sene çobanlık, 4 bin sene tarımcılık, 2 bin sene pazarda karşılıklı mal mübadelesi, 1000 sene tüccar aracılığıyla mal mübadelesi, 500 sene işçilik dönemlerini geçirdiği tahminleri yapılmaktadır. Bundan sonra ise, 250 sene ortaklık dönemi geçirecek ve 8 dönem olarak kara uygarlığı kemâle ulaşacaktı. DNA’ların bulunması ile yapılan ilmi hesaplar; insanlığın 60 bin yıldır yaşadığı ve dağılarak bugünkü dünyayı oluşturduğu sonucuna bilimsel olarak da varılmıştır.

Yani… Kur’an’ın ‘her şeyi çift yarattık’ ayetini/haberini varsayım alınca, bu tarih ortaya çıkarılmış ve ardından, onlarca sene sonra bu durum bilimsel olarak da ispatlanmıştır. Bu ayette; “insanlığın tarihi dönemlerinin müddetini; en sondan başa, ikişer kat artan zaman dilimleri şeklinde yarattık” manasına da uygun bulunmaktadır.

“Irzını gereği gibi koruyan o kadını (Meryem Hanım’ı) da (hatırlayıp an ki); kendisine Ruhumuzdan üflemiş, onu ve oğlunu, âlemler için bir ayet (mucize ve ibret) kılıvermiştik.”

“Muhakkak, işte bu sizin ümmetiniz, tek bir ümmettir. (Bütün peygamberlerin getirdikleri din, temelde aynı dindir ki, o da İslâmiyet’tir.) Ben de sizin Rabbinizim; o halde (ancak ve yalnız) Bana kulluk edin.”

“(Yozlaşan ve dini kendi heva ve heveslerine uyduran insanlar var ya) Onlar, işlerini (dinin hükümlerini) kendi aralarında parça parça dağıttılar (dinlerinde bölünmeler yaptılar, kolay tarafını aldılar, zor kısmını bıraktılar); oysa (sonunda mutlaka) hepsi Bize dönecek (ve hesap verecek)lerdir.” (Enbiya: 91-92-93)

Bu ayette geçen:

Nefh: “Üflemek, şişirmek, boru ve kavalı öttürmek, sudaki hava kabarcıkları, karnı şişman adam” anlamındadır.

Ayetteki “ahsenet” (tehassun) kelimesi ırzını “korumak” anlamındadır. Nisa: 25 ayetindeki “uhsinne” edilgen fiili, “meşru yoldan evlenip yuva kurmaktır.” Nisa: 24 ayetindeki “muhsenat” kelimesi “hür ve namuslu kadınlar” için kullanılır. Haşr: 14 “muhassane” ve korunaklı kale, Haşr: 2’deki “hüsün” kelimesi ise “sağlam kaleler” manasındadır. Yusuf: 48 ayetinde aynı kökten üretilen “tuhsinune” kelimesi ise “muhafaza altına almak ve bozulmadan saklamak” anlamındadır.

Kur’an’ın Miladi takvim ihbarı, açık bir mucize konumundadır.

Hz. İsa’nın insanlığa en önemli etkisi, doğumunun uygarlıkların başlangıcı olmasıdır. “Miladi tarih” bugün bütün insanlık tarafından kullanılmaktadır. Bunun dışında Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Kur’an uygarlıklarının başlama tarihleri artık hep bu takvime göre sıralanmaktadır. Bunun önemini belirtmek için Kur’an’da onların adları ile değil vasıfları ile zikredilmiş olmaktadır. Hz. İsa, Hz. Meryem validemiz bir erkekle evlenmeden doğmuşlardır. Bunu normal şartlarda kimseye inandıramazsınız. Ama bugün 2 milyar Hristiyanlık âlemi buna inanmaktadır. 1,5 milyarlık İslam âlemi de inanmaktadır. 4 milyar insanı bu masumiyete inandırmak başlı başına mucize konumundadır. İş burada kalmamıştır. Tüm dünya, milyarlık Budistler ve Hindular da, sosyalistler ve kapitalistler de bu Miladi takvimi kullanmaktadır. Kur’an nazil olduğu zaman, Hristiyanlardan başka Miladi Takvimi kullanan bulunmamaktaydı. Kur’an bunun beşeri takvim olduğunu ve tarihi olayların da artık buna göre sıralanacağını haber buyurmaktadır. Kur’an’ın İlahi bir Kitap olduğuna delalet açısından sadece bu ayet (Enbiya, 91) bile yeterli sayılmalıdır. Böylece geçmişi ve geleceği bilen Allah tarafından oluşturulduğu kesin olarak sabit olmaktadır.

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi